Gönderen Konu: Her yıl 1 milyondan fazla bebek ölüyor  (Okunma sayısı 345 defa)

Çevrimdışı Sinoplu57

  • Osc Admin
  • 1. SINIF ÜYE
  • *******
  • İleti: 17.625
  • Puan 291
  • Cinsiyet: Bay
    • Profili Görüntüle
Her yıl 1 milyondan fazla bebek ölüyor
« : 06 Şubat 2008, 00:17:16 »
Her yıl 1 milyondan fazla bebek ölüyor
Dünyada her sene bir milyondan fazla çocuk anne sütü ile beslenmediği için ishal ve solunum yolu enfeksiyonu gibi nedenlerle ölüyor.

Emzirme anne ile bebek arasında duygusal bağ kurulmasını sağlar ve ruhsal acıdan sağlıklı nesiller yetiştirmemize yardımcı olur. Anne sütü bebeğin bağışıklık sistemini geliştirir.

Son derece ekonomik bir besin kaynağı olmasının yanında bebek tarafından kolay hazmedilir. Bu yüzden çoğu zaman anneler bebeklerinin günlük bezlerini cok kirlettiğini söylerler. Bu normaldir; çünkü anne sütü kolayca hazmedilir. Mama ile beslenen bebeklerde ise kabızlık sorunu sıklıkla karşılaşılan sindirim problemlerindendir. Çünkü bebek mamayı cok zor hazmeder. İlk altı ay tek basına, altı aydan sonra uygun ek gıda ile emzirmenin iki seneye kadar devam ettirilmesi gerekir.



Emziren annelerde göğüs ve yumurtalık kanseri riski azalır

Anne sütü alan bebeklerin zeka seviyesi daha yüksek olur. ishal ve solunum yolu hastalıklarından korunması sağlanır. Anne sütü fizyolojik sarılığı da önler. Bebek doğumdan sonraki ilk yarım saat içinde emzirilmeye başlanmalı. Kolostrum adı verilen ilk süt cok önemli. Çünkü bebeği alerjen ve enfeksiyonlardan koruyacak olan antikorlar ilk sütte cok yoğun salınır.

Bebeğin bağırsaklarının olgunlaşması da kolost-rumla olur. A vitamininden zengin olan kolostrum göz hastalıklarından korunmada ve enfeksiyonları hafif geçirmede etkili. Bu nedenle sezaryenle doğum yapılmış ve anne ayılmamış olsa bile bebekten ayrı tutulmamalı, kendi emziremiyorsa bile emzirmesine yardımcı birisi yanında bulunmalı.

Emzirmenin sıklık ve süresi kurallara bağlı olmamalı, bebek her istediğinde emzirilmeli. Mama firmaları ailelere ücretsiz mama dağıtır ve doğumda promosyon hediyeleri verir. Doğumdan çıkan anne yorgun olduğundan veya sezaryen nedeniyle ağrıları bulunduğundan emzirmek yerine bu ürünlere yönelebilir. Emzirme konusunda acemi olan anne ve bebek bütün geceyi bu uğraşla geçirdiğinde de, meme almaya alışamayan çocuğa kısa yoldan mama verilir. Fakat bebek ağlıyor diye emzik ya da biberonla sekerli su veya mama vermek ilerleyen zamanlarda pek çok probleme yol açabilir.


Oysa hic anne olma şansı bulunmayan ve evlat edinen anneler bile emzirmeyi çok istedikleri için göğüslerinde sağma işlemi yaparak süt salınımını uyarmış ve bebeklerinini emzirmeyi başarmıştır. Kısaca emzirmede anneye çok sorumluluk düşüyor. Babanın da bu konuda anne kadar bilgi sahibi olması ve eşine yardım etmesi gerekiyor. Çünkü anne baba arasındaki iletişim de emzirmede hayli önemli.




Bebeğinizi nasıl emzireceksiniz?

Emzirme konusunda kendinize güvenin, çalışıyorsanız bile bebeğinizden ayrı kaldığınızda süt salgılanmasının devam ettiğini unutmayın. Emzirmeyi sakin ve rahat olabileceğiniz bir ortamda yapın. Bebeğinizin başını ve vücudunu aynı hat üzerinde tutun; çünkü sadece başı size dönük olursa emmesi zorlaşır. Başparmağınız hariç diğer dört parmağınızla göğsünüze alttan destek verin aksi halde bebeğinizin küçük çenesi göğsün ağırlığından yorulup emmeyi bırakabilir. Başparmağınızı da üstte göğüs ucundan uzak tutmalısınız. Göğüs başına yakın başparmağınızla bastırırsanız meme bebeğin ağzından çıkabilir.

Göğüs ucunu bebeğin dudağına dokundurduğunuzda bebek ağzını açar, göğsün koyu renkli olan kısmını ağzının içine almasına yardımcı olmalısınız. Emzirme sadece göğüs başını vererek olmaz. Bu şekilde süt salınımı tam olmaz ve göğüsteki süt tam boşaltılamadığı için süt salgılanması durdurulur, süt yavaş akmaya başlar, göğüs gerilir, bebeğin memeyi kavraması zorlaşır. Bu durumda bebek doymayacağından huyşuzlanır, emmeyi reddedebilir. Emzirme tekniğinin uygulamasını en yakınınızdaki sağlık kuruluşundan göstermeleri için talepte bulunmalısınız.

Doğru emziren bir annenin bebeğinin çenesi yandan baktığınızda göğse değmiş şekildedir. Alt dudağı dışa doğru ters dönmüştür, bebeğin yanakları yuvarlak görünür, yutkunduğunu görür veya işitiriz. Doğru şekilde memeyi tutmayan bebeğin yanakları devamlı içe çökmektedir, yutkunmayı göz-lemleyemeyiz, altdudağı içe kıvrılmıştır, memeyi sadece başından tutmuştur, çenesi ile anne memesi aralıklıdır, bebek hızlı hızlı emme çabasındadır ama süt salgısı olmayınca huzursuzlasın.

Bebeğin burnundaki tıkanıklık da emmesini engelleyebilir. Burun tıkanıklığını önlemek için tuzlu sudan oluşan burun spreyleri kullanmak ve burun pompası ile burnunu temizlemek gerekir. Ağzında pamukçuk varsa gerekli tedaviye başlanmalıdır. Emmede sorun yaşanırsa doktorla irtibata geçip bebekte yarık damak, yarık dudak var mı, dil altında dil bağı var mı baktırmak gereklidir. Anneler bebekleri ağlar ve çok uyumazsa sütlerinin yetmediğini düşünürler ama sütün yetip yetmediğini aylık kontrollerde bebeğin boy, kilo, baş çevresi ölçümleri ve büyüme eğrisindeki yeri doğru sonuç verir. Gelişiminde gerilik varsa doktoru gerekli ek gıdayı önerir.

Emzirme sırasında halk arasında "süt ateşi" diye bilinen durumla karşılaşmamak için doğduğu andan itibaren bebek aktif emzirilmelidir. Aksi halde göğüs gerilir, bebeğin memeyi kavraması zorlaşır. Göğüsler elle veya pompa ile sağılmalı, sıkı giysiler giyilmemelidir, ılık duş veya pansuman yapılmalı, omuz veya sırt masajı yapılmalıdır. Bunlara dikkat edilmezse süt kanalları tıkanır; meme ağrılı, kızarık, ateşli, süt akışı kesilmiş bir hal alır. Bu durumda gerekirse antibiyotik tedavisine başlanır.

Meme temizliğinde kolonyalı mendil veya sabun kullanılmamalıdır, aksi halde koruyucu deri tabakası bozulur ve meme başı çatlakları meydana gelebilir. Bu durum emzirirken ıstırap verdiği için anne emzirmeyi istememektedir. Bu yüzden göğüs başı bakımına hamilelik döneminde başlanmalıdır.

Hangi şartlar ve durumda olursak olalım bebeğimiz için en iyi gıdanın anne sütü olduğunu unutmayalım ve yavrularımızın bu nimetten faydalanmaları için elimizden gelen tüm gayreti gösterelim.