Gönderen Konu: Dünya 'akıl sağlığı' tehlikede mi?  (Okunma sayısı 540 defa)

Çevrimdışı Sinoplu57

  • Osc Admin
  • 1. SINIF ÜYE
  • *******
  • İleti: 17.625
  • Puan 291
  • Cinsiyet: Bay
    • Profili Görüntüle
Dünya 'akıl sağlığı' tehlikede mi?
« : 06 Şubat 2008, 00:27:10 »
Dünya 'akıl sağlığı' tehlikede mi?
Dünya Sağlık Örgütünün yayımladığı "Akıl Sağlığı" raporuna göre, dünyada her beş kişiden biri psikolojik sorunlarla mücadele ediyor.

Dünya Sağlık Örgütünün (WHO), iki yıldır sürdürdüğü araştırmaların sonuçlarını değerlendirdiği, bu ay yayımlanan “Dünya Akıl Sağlığı” başlıklı rapor, dünyada yetişkin ya da çocuk her beş kişiden birinin yardım almasını gerektiren akıl hastalığı ya da psikolojik sorunlarla karşı karşıya kaldığını ortaya koydu. Gelişmiş ülkelerde bile akıl hastalarına yönelik ciddi insan hakları ihlalleri bulunduğuna dikkati çeken WHO, üye ülkelere kalabalık hastaneler yerine küçük kliniklere yönelinmesi çağrısında bulundu.

Hala tabu olarak görülüyor
"Yeteneklerinin farkında olan bireylerin, yaşamın normal stresleriyle baş edebilmesi, üretken olması ve içinde bulunduğu topluma katkıda bulunması" olarak tanımlanan akıl ve ruh sağlığındaki sorunlar, en gelişmiş toplumlarda bile hala tabu olmayı sürdürüyor, toplumdaki ön yargılar bireyleri tedavi yollarını aramak yerine, sorunları olabildiğince saklamaya itiyor.

Akıl hastalarının birçok ülkede çok ciddi insan hakları ihlallerine maruz kaldığına dikkati çekilen raporda, kalabalık hastanelerin ya da kliniklerin yerini daha küçük merkezlere bırakmasının yanı sıra, hastanelerdeki psikiyatri bölümlerinin yatak sayısının artırılması öneriliyor.

Temel noktalar...
10 başlık altında dünya genelinde akıl sağlığı
WHO, Eylül 2007 tarihli raporunda, dünya genelinde akıl sağlığına ilişkin bilinmesi gereken temel noktalar, rakamlar ve istatistikleri 10 başlık altında toplayarak üye ülkelerin dikkatine sundu.

WHO’nun raporundaki temel noktalar şu şekilde sıralanıyor:

Beş kişiden biri sorunlu
Ruh ve akıl sağlığına ilişkin sorunların yarısından fazlası 14 yaşından önce ortaya çıkarken, dünya genelinde çocuk ya da yetişkin her beş kişiden birinin akıl ve ruh sağlığı anlamında sorunları bulunuyor. Gelişmemiş ve gelişmekte olan ülkelerde bu tür rahatsızlıklara son derece sınırlı bütçe ayrılırken, orta gelirli ülkelerde 4 milyon çocuğa bir çocuk psikiyatristi düşüyor.

Futbolda ve depresyonda şampiyon Brezilya
Sigara ve alkol tüketimi ya da şişmanlık gibi başka hastalıklara davetiye çıkardığı bilinen depresyon, dünya genelinde hastalıkların nedenleri arasında 7. sırada yer alırken, Brezilya’da hastalıkların birinci nedeni olarak dikkati çekiyor.

İntihara meyilli grup
Dünyada her yıl yüzde 86’sı orta ve düşük gelir grubuna dahil ülkelerde yaşayan 800 bin kişi intihar ediyor. Akıl ve ruh sağlığına ilişkin sorunlar, intiharın en belirgin nedenini oluşturuyor.


Acil servislere başvurular arttı
Dünya Genelinde fiziksel olmayan rahatsızlıklardan ötürü acil servislere başvurular son on yılda yüzde 5 artarak, yüzde 6’dan yüzde 11’e yükseldi. WHO, acil servislerde ruhsal dengesizlikler, akıl hastalıkları için daha iyi hazırlık yapılması tavsiyesinde bulundu.

Birçok hastalığın sebebi olduğu gibi sonucu da olabiliyor
Ruh sağlığındaki dengesizlikler, tedavi edilebilir ya da edilemez birçok hastalığa, kişinin kendi isteğiyle ya da farkında olmadan kendisine fiziksel zarar vermesine neden oluyor. Ancak akıl ve ruh hastalıklarıyla diğer hastalıkların ilişkisi bununla sınırlı kalmıyor.

Kişinin karşı karşıya kaldığı diğer hastalıklar da ruh ve akıl sağlığını etkileyebiliyor. Örneğin, obezite tedavisi görenler arasında depresyon ve panik atağın yaygın olarak görüldüğü belirtiliyor.

"Deli" damgası yeme korkusu tedavi olanaklarını kısıtlıyor
Akıl hastalıklarına ve ruhsal sorunlara ilişkin ön yargılar, hala dünyanın birçok yerinde insanların tedaviye başlamalarına ya engel oluyor ya da tedaviyi ciddi ölçüde geciktiriyor. Genel kanının aksine, eğitim düzeyi yüksek kişilerde ve kentsel alanlarda bu tür rahatsızlıklara ön yargı daha yüksek görülüyor.

İnsan hakları ihlallerine maruz kalıyorlar
WHO, dünya genelinde psikiyatri hastalarına yönelik insan hakları ihlallerinin yaygın olduğuna dikkati çekiyor. İhlallerin başında fiziksel şiddet, ayrımcılık, temel ihtiyaçların ve mahremiyetin görmezden gelinmesi bulunuyor.

Çok az sayıda ülkede akıl hastalarının haklarını net biçimde garanti altına alan yasal düzenlemeler bulunuyor.

Sadece gelişmiş ülkelerde donanımlı personel var
WHO’nun raporunun en çarpıcı noktalarından biri ise ruh sağlığı alanında donanımlı personelin son derece adaletsiz bir dağılım gösterdiğini ortaya koyması.

Özellikle orta ve düşük gelirli ülkelerde bireyler psikiyatristlere, psikiyatri hemşirelerine, psikologlara ve sosyal hizmet görevlilerine ulaşmada çok sayıda engelle karşılaşırken, yüksek gelirli ülkelerde kişi başına düşen psikiyatrist sayısı, az gelişmiş ülkelerin 200 katına ulaşıyor.

WHO’nun önerdiği 5 acil önlem
WHO, bireylerin tedavi olanaklarına erişimlerini kolaylaştırmak üzere acilen uygulamaya konulması gereken 5 aşamalı önlemler paketi öneriyor.

WHO’nin önerileri arasında kamu sağlığı gündemine ruh sağlığının dahil edilmesi, tedavi masrafları için fon sağlanması, ruh sağlığı merkezlerinin mevcut durumunun düzeltilmesi, kişinin temel kontrollerine ruh sağlığının dahil edilmesi, kamunun bu alanda daha aktif bir lider konum üstlenmesi yer alıyor.

Kamuoyu oluşturulması
WHO, özellikle orta ve düşük gelir grubuna dahil ülkelerde hükümet, ruh sağlığı personeli, hastaları ve hasta yakınlarını temsil eden kuruluşların, akıl sağlığı hizmetlerinin artırılması için bir arada çalışmalarını öneriyor.

Raporu değerlendiren Manisa Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi Başhekim Yardımcısı Özlem Ecemiş, Türkiye genelinde 7 ruh ve sinir hastalıkları hastanesi bulunduğunu, 800’ü Manisa’da, 100’ü Ahmetli’de olmak üzere toplam 900 yatak kapasiteli Manisa Hastanesinin ise bu hastanelerin en eski ve bilinenlerinden olduğunu kaydetti.

Sosyal yaşama uyum çalışmaları
WHO’nun "daha küçük merkezler" önerisini yerinde bulduğunu ifade eden Ecemiş, hastane binalarının eskiliğinden ve hasta sayısının çokluğundan kaynaklanan sorunlara karşın iyi niyetle çalışmayı sürdürdüklerini belirtti.

Ecemiş, özellikle iyileşme sürecindeki hastaların sosyal yaşama adaptasyonunun çok önemli olduğunu belirterek, bu tür hastaların hastane yakınında bir eve yerleştirilerek, hastane personelinin refakatinde sosyal yaşama adapte olmalarını öngören bir projeyi yakın zamanda hayata geçireceklerini kaydetti.

Türkiye’de ruhsal rahatsızlıklar ve akıl hastalıklarına ilişkin tüm düzenlemeleri kapsayan “Ruh Sağlığı Yasası” bulunmamasının, kendilerini kimi zaman sıkıntıya soktuğunu ifade eden Ecemiş, WHO’nun raporunda belirtildiği gibi kendilerinin de uzman personel sıkıntısı çektiklerini, personel için ayrı eğitim öngörülmediğini, örneğin psikiyatri hemşiresi olmak için birçok ülkenin tersine ayrı bir eğitim alınmadığını, bu eğitimi kendilerinin hastane koşullarında verdiklerini kaydetti.

Ecemiş, akıl sağlığına ilişkin konularda insanların ön yargılarının giderek kırıldığını gözlemlediklerini, akıl hastalıklarının da fiziksel rahatsızlıklar kadar doğal karşılanması gerektiğini kaydetti.