Gönderen Konu: Dünya'nın derbisi El Classico  (Okunma sayısı 754 defa)

Çevrimdışı DeViL

  • 1. SINIF ÜYE
  • *****
  • İleti: 11.454
  • Puan 2621
  • Cinsiyet: Bay
  • ultrAslan
    • AOL Instant Messenger - uA
    • Yahoo Instant Messenger  - Pc-co
    • Profili Görüntüle
Dünya'nın derbisi El Classico
« : 09 Mart 2007, 22:49:50 »
Barcelona - Real Madrid.. İspanyolların tabiriyle El Classico.. Dünyanın en ateşli karşılaşması.. Her yıl, tüm dünyada sonucu merakla beklenen karşılaşma.. Saha içi ve dışında iki ezeli ekibin bitmeyen rekabeti.. Bir çok insana göre Kraliyet: Güç, Cumhuriyet: Özgürlük anlamına gelir. Ancak İspanya'da durum biraz farklı. "Kraliyet" Real Madrid'le, "Cumhuriyet" ise Barcelona ile özdeşleşmiş durumda...
 
İspanya'da, Kraliyet takımı Real Madrid ile Katalonya'nın sembolü Barcelona arasında, 1 asırdan fazladır süre gelen bir çekişme yaşanıyor. Yıllardan beri her iki takım da birbirlerini ezebilmek için her şeyi yapıyor. Barcelona ve Real Madrid arasındaki nefret tarihsel ve politik nedenlerle başlamış olsa bile şimdilerde ise rekabetin daha çok mali niteliklere sahip, reklam yapma telâşı, futbol endüstrisinin bu iki devinin arasındaki rekabetin en büyük yapıtaşlarından biri hâline geldi.
 
Real Madrid
 
Futbolda yıldız futbolcuların çokluğunun bir takımda olmasıyla başarı yakalanamayacağı gösteren en güzel örneği. Son 5 sezonda müzesine kupa ekleyemeyen ve 6 teknik direktör değiştiren takımda bu sezon, her gittiği takımda şampiyonluk gören ve geçmişte R.Madrid'e de şampiyonluk yaşatmış olan İtalyan teknik adam F.Capello'nun gelmesiyle hasret kalınan kupalara yeniden kavuşma hayalinde mutsuz sona doğru yavaş yavaş yaklaşmaktalar.
 
Önce Kral Kupası'ndan elenen takım, hafta içi de Şampiyonlar Ligi'nde Bayern Münih deplasmanında alınan mağlubiyetle Avrupa'ya veda ettiler. Şimdi ellerinde sadece lig kupası kaldı. Ancak ligte de lider Sevilla'nın 6 puan arkasında 4. sırada yer almaları ve oyun olarak da sezon sonu için umut vermemeleri bu sezonun da hayal kırıklıkları şeklinde geçeceğini göstermekte.
 
Hafta içi Şampiyonlar ligine veda edildikten sonra Capello'nun koltuğu tamamen sallantıya geçmiş durumda. Real Madrid kulübü futbol şube sorumlusu Pedja Mijatoviç, Bayern Münih'e elenmenin ardından basına açıklamasında, hafta sonu oynanacak Barcelona - Real Madrid maçında Capello'nun görevinde olacağını, ancak daha sonrasını bilemediğini söyledi. "Şimdilik kulübede kalmaya devam ediyor, daha sonrasına bakacağız" diyen Mijatoviç, Şampiyonlar Ligi'nden elenmenin kendileri için beklenmeyen, kötü bir darbe olduğunu ifade etti.
 
Bu maç öncesinde kariyerinde 199 golü bulunan R.Madrid'in özdeşleşen futbolcusu Raul ise, hocasına sahip çıkarak "Capello çok iyi bir hoca. Bizi tekrar düzeltmeyi çok iyi bilir. Herkes çok üzüldü bu sonuca. Çünkü herkes biliyordu ki oyunun genelinde onlardan daha iyiydik" dedi. Son olarak da haftasonu oynayacakları Barcelona maçına değinen Raul, "Kupa maçlarında ne sonuçla karşılaşırsak karşılaşalım, ligi sonuna kadar kovalamalıyız. Önümüzdeki önemli bir maç var" diye konuştu.
 
Ayrıca takımın diğer gol silahı Hollandalı forvet Van Nisterooy da kariyerindeki 199 golü 200'e çıkarmak için bu maç onun için ayrıca önem taşımakta. Maç öncesi takımın 2 önemli oyuncusu Cannavaro ve R.Carlos'un oynamayacak olması onları daha da zor durumda bırakacağa benziyor. Takımın 2 gol silahı konumundaki Raul ve Van Nisterooy'un futbol kariyerlerindeki attıkları 199 golü 200'e çıkarmak içinde bu maç önem taşımakta.
 
Barcelona
 
Son 2 sezonun Avrupa'da futbol olarak göze en hoş gelen futbolunu oynayan ve başarıyı yakalayan takımı. Ancak onlar da bu sezon Cumartesi akşamı Nou Camp'ta ağırlayacakları R.Madrid gibi hafta içi Şampiyonlar Ligi'nde Liverpool deplasmanında galip gelmelerine rağmen elenerek son Şampiyonlar ligi şampiyonu olarak İspanyolları hayal kırıklığına uğrattılar.
 
Takımda bu sezon önemli oyuncuların yaşadığı sakatlıklar ve futbolcuların teknik direktör Rijkaard'la yaşadığı sorunlar oyun anlamında da düşüş yaşamalarına ve dolayısıyla son 2 sezondaki başarılı futbol kimliklerini aratmalarına sebep oldu. Rijkaard'ın sezon sonunda takımdan ayrılacağına kesin gözüyle bakılması da takım içindeki motivasyonun kaybolmasına neden olduğu söylenebilir.
 
Bu maçta büyük olasılıkla yedek klubesinde yer alacak olan hafta içi Liverpool karşısında atılan tek golün sahibi İzlandalı golcü Gudjohnsen yaptığı açıklamada "Üzülmek için zaman yok. Çok büyük bir adımız var ve kendimize olan güvenimizin yerine gelmesi için bu ismin büyüklüğüne yaraşır şekilde oynamalıyız. Madrid karşısındaki maç çok önemli. Böylesine bir maçı oynamak için en uygun zaman şu günler; çünkü kalitemizi yitirmediğimizi gösterebiliriz. Ligde ve kupada başarılı olabiliriz ve insanlar bizim ne kadar iyi olduğumuzu tekrar hatırlayabilirler" dedi. Bu maç öncesinde geçen hafta Sevilla deplasmanında kırmızı kartla oyun dışı kalan Zambrotta ve Giuly yer alamayacak.
 
Real 65 - 58 önde
 
1928 yılından beri birbirleyle karşılaşan 2 ekip arasında genel lig toplamında oynanan 152 karşılaşmada R.Madrid'in 65 galibiyet 29 beraberlik 58 mağlubiyetle üstünlüğü gözükmekte. Lig tarihinde 2 takım arasında Barcelona da oynanan 76 karşılaşmalarda ise, Barcelona'nın 44 galibiyet 15 beraberlik ve 17 mağlubiyetlik bir performansla R.Madrid'e karşı üstünlüğü gözükmekte. Barcelona da oynanan son 22 lig karşılaşmasında ise R.Madrid'in yalnızca 2003-2004 yılında aldığı 2-1'lik galibiyet bulunmakta.
 
2 kulüp içinde; teknik adamlar, oyuncular, taraftarlar, basın açısından her zaman önem taşıyan dünya derbisi El Classico'da sonucun ne olacağını kestirmek, her ne kadar Barcelona favori gibi gözükse de zor olsa gerek.

Çevrimdışı black_tower91

  • 4.SINIF UYE
  • **
  • İleti: 2.472
  • Puan 48
  • Cinsiyet: Bay
  • DAvid Villaa
    • MSN Messenger - black_tower91@hotmail.com
    • Profili Görüntüle
Dünya'nın derbisi El Classico
« Yanıtla #1 : 08 Mayıs 2008, 15:42:40 »
saoll