PANGOLİN'LER veya PULLU KARINCAYİYENLER
Pangolin veya öbür adıyla «pullu karıncayiyen» Asya ve Afrika ile bazı Pasifik adalarının yerüsidir. Görünüşte dev bir çam kozalağını andırır.
Pangolin'e biraz daha dikkatli bakarsanız, üzerindeki örtünün bu kadar basit olmadığım görürsünüz. Bundan ötürü de bu garip örtüye, bir nevi eklemli zırh demek her halde doğru olur.
Pangolin, alt yüzü hariç, tepesinden kuyruğunun ucuna kadar üst üste binen, geniş ve uçları sivri pullarla örtülüdür. Bunların yapısı boynuzumsu, kenarları keskindir. Bu zırh, hayvana, tatu'nun levhan zırhına kıyasla daha fazla hareket kolaylığı verdiği gibi, bir düşmana karşı saldırma silahı olarak da kullanılabilir.
KENDİNİ KORUMA SANATININ USTASI
Pangolin, kendini koruma sanatının ustasıdır. Hayvan bir tehlike fark edince, hemen topaç olarak kendini korumaya hazırlanır. Böylelikle vücudunun çıplak olan alt yüzeyini emniyete alır. Aynı zamanda pullarını da havaya dikerek korkunç bir görünüş meydana getirerek karşısndakini ürkütmeye çalışır.
Saldıran hayvan, bu ihtara ve beraberindeki gürültülü tıslamaya aldırış etmeyecek olursa, pangolin kuyruğunu umulmadık bir hızla savurarak keskin bıçaklarını düşman hayvanın etine saplar. Düşman, pangolin'i bir yerinden yakalamaya yeltendiği takdirde, dikilmiş bıçaklar bu defa hızla inerek kesici vuruşlar yapar. Pangolinler aslında barışsever hayvanlarsa da, gerekince gayet tesirli bur şekilde dövüşürler. Kendilerini ve yavrularını korumaya çalışırlar.
Pangolin, Amerikan karıncayiyeni' ne yakın akraba değilse de, bazı bakımlardan ona benzer. Karıncalar ve termitlerle karnını doyurur. Dişleri yoktur. Başı ufak, yüzü sivridir. Minik ağzından fırlayan gayet uzun ve yapışkan diliyle böcekleri toplar. Vücudunun her iki ucunda da incelen bir yapısı vardır.