Gönderen Konu: BÜYÜK KARINCAYİYEN veya KARINCA AYISI  (Okunma sayısı 624 defa)

Çevrimdışı Sinoplu57

  • Osc Admin
  • 1. SINIF ÜYE
  • *******
  • İleti: 17.625
  • Puan 291
  • Cinsiyet: Bay
    • Profili Görüntüle
BÜYÜK KARINCAYİYEN veya KARINCA AYISI
« : 01 Şubat 2008, 14:25:07 »
BÜYÜK KARINCAYİYEN veya KARINCA AYISI
«Büyük karıncayiyen» veya öbür adıyla, «Karınca ayısı», karıncalarla beslenen bir ayı değil, küçük bir ayı iriliğinde olan bir karıncayiyen'dir. 60 santim boyundaki ve 2.40 metre uzunluğundaki bu hayvan, Amerikan dişsizlerinin en büyüğüdür.
Yakından bakılınca da bu enteresan hayvanın ayıya benzer tarafı yoktur. İlk dikkati çeken özelliği, uzun ve hortum biçimindeki garip kafasıdır. Karıncayiyenin kafası 30 santimden uzun ve çok dardır. Hortumun ucundaki bir delikten ibaret olan ağzı, bir kurşun kalemin kalın ucundan geniş değildir.
Hayvan, kudretli pençeleriyle (ön ayaklarımdaki orta pençe fazlasiyle irileşmiştir) bir termit yuvasını yıktıktan sonra, dışarı uğrayan böcekleri kırbaç gibi saklayan diliyle ağzının içine çeker. Gerçekten kamçıya benzeyen bu dilin, hayvanın ağzından dışarı uzanan ucu 22-23 santim vardır. Pürüzsüz ve yuvarlaktır ve termitlerin yapışıp kalmasına sebep olan yapışkan bir tükürüğe bulanmıştır.
Karıncayiyenler vahşlleşince: Tropikal Amerika'nın bataklık kırlarının bu barışsever yaratığı hiç de kavga çıkarmaya hevesli değildir. Zaten en ufak bir tehlike sezince, aşağı yukarı bir insanın hızıyla tabanları yağlar.
Bununla beraber büyük karıncayiyen, hiç de kendini koruyamaz bir hayvan değildir, hele sıkıştırılınca korkunç şekilde savaşmasını bilir. Kaba etlerinin üzerine dikilen karıncayiyen, müthiş silâhlı ön ayaklariyle darbeyi indirmeye hazır vaziyetteyken, pek az hayvanın saldırmaya cesaret edeceği bir manzara meydana getirir. Kılıca benzeyen ön pençeleriyle düşmanında korkunç yaralar açabilir. Yaralanan karıncayiyen, bu kadar küçük ağızlı bir yaratıktan umulmayacak derecede gürültülü bir kükreme salıverir.
Bir turistle yerli adamları, günün birinde büyük karmeayiyenlerden bir çiftle karşılaşmıştı. Bunların erkeğini vurup öldürmeyi başardılar, fakat ikinci kurşun dişiyi sadece yaralamakla kaldı. Bunun üzerine turistin yanında bulunan bir yerli çocuk yaralı hayvana, ora yerlilerinin yanlarında taşıdıkları ağır ve uzun bıçakla hücum etmeye kalktı. Fakat indirdiği darbe tesirsiz oldu. Buna mukabil kanncayiyen çocuğu yakaladığı gibi kollarının arasına çekti. Çocuğu yaralamak korkusuyla silâhını ateşleyemeyen turist, oğlanın korkunç pençe darbelerinin altında can verişine caresizlik içinde seyirci kaldı.

de durmak büyük karıncayiyen'i yanlış tanıtmak olur. Bu hayvan aslında yırtıcı değildir ve olsa olsa karıncalarla savaşır.
Gündüzleri ıssız bir köşede kıvrılıp uykuya "yatar. Bu arada hortumvari kafasiyle burnunu fırçaya benzeyen 60 santimlik kuyruğuyla emniyete alır. Bu zamanlarda uzaktan kuru bir ot yığınını andırır. En hareketli saatleri gecedir. Büyük karıncayiyen'in gözlerinin çok küçük olması ve bu gibi gözleri olan hayvanların genellikle gündüzleri hareketli olmaları lâzım gelirken, geceleri hareket halinde olması hayret vericidir. Yürürken ön ayaklarının sadece dış kenarlarım yere değdirir; pençelerini içeriye doğru kıvırmış olur. Yürürken kuyruğunu arkaya doğru ve yere parelel şekilde tutarak ilerler. Bir kara hayvanı olmakla beraber, geniş nehirleri yüzerek aşabilir.
Bir batında bir tek yavru: Büyük karıncayiyen'in dişisi yılda bir tek yavru yavrular. Küçük karıncayiyen ağır gelişir ve bir yıl süreyle annesinin yanında kalır, Dişi onu çoğu zaman sırtında taşır ve genellikle yeni yavru doğuncaya kadar üzerinden ayırmaz.
Bu hayvanların aile hayatı hakkında, annenin yavrusuna bağlılığının dışında fazla bir şey bilmiyoruz. Yazar George Tate, dahil bulunduğu kafilenin karşısına, bir erkek, bir dişi ve sırtındaki yavrusundan meydana gelen bir büyük kanncayiyen ailesinin çıkışını anlatıyor. Erkek derhal kayıplara karışmış, fakat dişi olduğu yerde kalmış. Bir yandan başını iki yana sallarken, uzun burnunu, rüzgârdan koku almaya çalışır gibi, yabancılardan tarafa yöneltmiş. Bu haliyle insan kokusu almak için hortumunu uzatmış bir file benziyormuş.
Bu hayvanlar nerede bulunur: Büyük kanncayiyen, Orta ve Tropikal Güney Amerika'nın hayvanıdır; Panama'nın kuzeyinde pek ender olarak bulunur. Kaba kürkü kırdır. Beyazla çevrili geniş bir siyah şerit boğazından başlayarak omuzlarının üzerinden arkaya uzanır ve âdeta bir yaka meydana getirir. Kuyruğunun tüyleri uzundur; kiminin uzunluğu 35 - 40 santimdir. Fakat bu kuyruk, bir zamanlar sanıldığı gibi karıncaları süpürmeye yaramaz. Bir büyük kanncayiyen, Londra Hayvanat Bahçesi'nde on dört yıldan fazla yaşamıştır.
Tropikal bölgelerdeki yerlilerin bu hayvanın etini yedikleri söylenir, fakat lezzetinin iyi olmadığını yiyenler söyler.

Çevrimdışı Hamza

  • Osc Kurucu
  • 1. SINIF ÜYE
  • ********
  • İleti: 161.428
  • Puan 13008
  • Cinsiyet: Bay
  • Dünyanın En Çok Mesaj Gönderen Üyesi :))
    • Profili Görüntüle
    • Hosting
BÜYÜK KARINCAYİYEN veya KARINCA AYISI
« Yanıtla #1 : 06 Şubat 2008, 00:09:52 »
Paylaşim İçin Sağol

Çevrimdışı Sinoplu57

  • Osc Admin
  • 1. SINIF ÜYE
  • *******
  • İleti: 17.625
  • Puan 291
  • Cinsiyet: Bay
    • Profili Görüntüle
BÜYÜK KARINCAYİYEN veya KARINCA AYISI
« Yanıtla #2 : 04 Haziran 2008, 02:29:42 »
görewimiz kankam