Gönderen Konu: Wild Earth  (Okunma sayısı 658 defa)

Çevrimdışı Force23

  • 1. SINIF ÜYE
  • *****
  • İleti: 32.652
  • Puan 334
  • Cinsiyet: Bay
  • !!ƒяєєѕтуℓєя!!
    • Profili Görüntüle
Wild Earth
« : 10 Ağustos 2007, 22:15:07 »
Şu hayvanı görebiliyor musunuz??? Bu bir timsah! Aman Tanrım aman Tanrım!!! Şimdi onu yakalamaya çalışacağım! Bunun için onun çenesini tutmam gerekiyor! Bana şans dileyin... Yakaladım yakaladım yakaladım!!! Aman Tanrım... Şu dişlere bir bakın!! Eğer ısırsaydı, kesinliklikle öldürürdü!!!"
-Baba yaa nasıl çekiyorlar bu belgeselleri? Hiç korkmuyorlar mı?
-Ne korkacaklar lam benim kazandığım paranın yirmi katı daha çok para kazanıyor bunlar...
-Yaa ama şu timsaha baaak..
-Sahte oğlum o sahte... Hayvanat bahçesindedir bunlar...



 Geçtiğimiz günlerde yabancı internet sitelerinde haber araştırırken yeni bir oyunun duyurusu zırank diye gözüme takıldı. Hâtta öyle bir takıldı ki, onu gözümden çıkarması için anneme yalvardım. Üşengeç annem "Yüzünü yıka çapaktır çapak!" dedi, o da başka mesele... Her neyse, haberi iki saatlik bir çalışma sonunda gözümden çıkardıktan sonra incelemeye başladım. Birbirini tekrar eden oyunlardan tamamen farklı bir oyun olacağı açıktı. "Ulan ben bu oyunun ön incelemesini yazmazsam bana da yasagh demesinler. Gerçi Yiğit diyorlar zaten!" dedim ve hemen oyun ile ilgili verilen bilgilerin çıktısını aldım. Sizlere bu oyunu Fethiye yollarında tanıtacaktım. Ve tanıtıyorum da! Önümdeki elemanın ayak kokusuna, arkalardan gelen horlama sesine ve otobüsün sallanmasına rağmen...


 Bu arada farkettim de size daha oyunun ismini bile söylememişim. Neyse canım başlıkta gördünüz ya... Yok illa ki duyacağım diyorsanız buyrun: "Wild Earth." Haber verirmiş gibi tanımlamak gerekirse; Super X Studios'un 2005 yılının son çeyreğinde beğenilerimize sunmayı düşündüğü "Wild Earth", Afrika'da geçen bir macera oyunu. Oyunda bir belgeselci olacağız ve tehlikeli hayvanların arasında işimizi yapmaya çalışırken bir yandan da çeşitli maceralara gireceğiz. Bir bakıma National Geoghraphics-Animal Planet gibi kanallara belgesel hazırlayan insanların simülasyonunu oynayacağız. Hadi ayrıntıya girelim... Ama bir dakika hostes içecek servisi yapıyor. Bunların erkeklerine "host" mu deniyordu? "Hosttur lan oradan!" der gibi ehuehue.


 Ohh içelim açılalım hocam... Evet arkadaşlar oyunumuzda Afrika'nın kalbinde, vahşi hayvanların ortasında maceradan maceraya koşacağız. Oyunda filden çitaya, (çita deyince aklıma cips geliyor!) aslandan hipopotama birçok hayvanı inceleyeceğiz. Bunun için bize verilen talimatları değerlendireceğiz ve görevleri tektek tamamlayacağız. Mesela eğer baykuşları inceliyorsak, gece olmasını bekleyeceğiz ve gece olduğu zaman mümkün olduğunca sessiz bir şekilde bay bayan kuşların fotoğraflarını çekeceğiz. "Gülümseyin!", "Peyniiir deyin!" gibi talimatlar verebilecek miyiz orasını bilemiyorum ehuehue.


 ...... (Adapazarı molası, 25dk. Pişmaniye'mi de alayım ehuehue.)


 Geldim. Oyunun yapımcıları, Wild Earth'teki hayvanları Philadelphia'daki ve San Diego'daki hayvanat bahçelerinde bulunan hayvanları örnek alarak tasarlamış. Hayvanların huyları, yaşam şartları, tripleri... Hepsi dikkate alınmış. Ayrıca hayvanlarımızı incelerken hava şartlarından da acayip derecede etkilenecekmişiz. Yağmurlu bir havada kuşları incelemek zor olsa gerek... Bu arada şu anda aldığım bir habere göre bizim otobüsün bagajına kedi koymuşlar. Tövbe estağfurullah... Ulan 15 saate yakın zaman kapatılır mı o hayvanlar bagaja bea! Yine iyi bayıltmışlar bunu... Geçtiğimiz senelerde bir köpeğin bütün akşam havladığını hatırlıyorum. Sabah bagajı açtıklarında hayvan harap olmuştu nasıl üzülmüştüm onu gördüğümde...


 Super X Studios, özellikle müzikler konusunda çok iddialı. Verilen bilgilere göre oyunun müzikleri "Talking Drum" kayıtlarından  oluşacakmış. İlk defa duydum desem yalan olmaz... Neyse müzikleri dinlemeden ön yargı yapmayalım. Dinledikten sonra yapacağımız yargı "ön yargı" olmayacağına göre, ön yargı yapmayalım. Ön yargı yapanlara uyuz olurum zaten. Ulan anneme bir film izleteyim diyorum, daha vcd kutusunun kapak resmine bakar bakmaz "Nereden buldun bu filmi? Resminde meymelet yok!" diyor. Filmi koyuyorum, 5dk. sonra daha emeği geçenlerin isimlerinin yazdığı yazı (adını unuttum lan ne deniyordu?) bitmeden üflemeye oflamaya başlıyor! O ofladıkça ben de trabzonluyorum, rekabet ediyoruz iki saat. Ehuehue berbat espri.


 "Wild Earth"ün ilk yayımlanan resimlerine baktığımızda, grafiklerin abartılacak derecede iyi olmadığını, fakat bu tür bir oyun için adından söz ettirecek olduğunu görüyoruz. Aslında böyle bir oyunda çevre ile etkileşim çok önemli. Mesela bir ağacın dalını koparıp kullanabilecek miyiz? Ya da kargalara sapanla taş atma olayına girebilecek miyiz? Piknik yaptıktan sonra yangın çıkmasın diye ateşimizi söndürebilecek miyiz? Bunlar önemli... Çok eğitici oldu bu arada hehe.


 İlginç bir türün, yeni bir "konsept"in tanıtımını kısaca yapmaya çalıştım; çevredeki insanlar ışıktan rahatsız olmaya başladılar, müsaade ederseniz biraz uyuyacağım. Uyudum. Hadi gidin...
Only God Can Judge Me !!
They''ll Never Take Me Alive

Çevrimdışı Hamza

  • Osc Kurucu
  • 1. SINIF ÜYE
  • ********
  • İleti: 161.412
  • Puan 13008
  • Cinsiyet: Bay
  • Dünyanın En Çok Mesaj Gönderen Üyesi :))
    • Profili Görüntüle
    • Hosting
Wild Earth
« Yanıtla #1 : 08 Aralık 2007, 21:15:40 »
paylaşım için saol