Gönderen Konu: Vietcong  (Okunma sayısı 484 defa)

Çevrimdışı Force23

  • 1. SINIF ÜYE
  • *****
  • İleti: 32.652
  • Puan 334
  • Cinsiyet: Bay
  • !!ƒяєєѕтуℓєя!!
    • Profili Görüntüle
Vietcong
« : 03 Ağustos 2007, 01:01:57 »
Vietnam’ı ilk ne zaman duydunuz? Ben ilk duyduğumda sanırım 7-8 yaşlarındaydım. O zamanlar şimdiki gibi 7000 tane televizyon kanalı olmadığından kan, dehşet, aşk vb. film ihtiyaçlarımızı videolardan karşılıyorduk. Bir gün “İlk Kan” adındaki filmi, kasetçinin “Çok süper film valla.” tarzındaki büyük ısrarlarına dayanamayarak kiraladım. Filmde gariban kılıklı bir adamı (Stallone baba) kasabaya sokmuyorlardı. Sokmama nedenleri de adamın Vietnam’ da savaşmış olmasıydı. Bu garip bir durumdu. Gel zaman git zaman büyüdük ve işin aslının çok farklı olduğunu, amerikan halkının hafızasına Vietnam’ ın oldukça kötü bir şekilde kazındığını anladık. Yaşımız kemale ermeye başlayınca, Vietnam’ ı “İlk Kan”’ dan farklı olarak anlatan, özellikle 1977-1978 ve 1987-1988 yıllarında ,ki biz bu dönemlerde birbirimize “Acaba yılbaşında tv’ ye dansöz çıkacak mı hacı ?” geyiği yapıyorduk, çekilen ve orada olmuş olayları gerçek anlamıyla ve oldukça objektif bir şekilde yansıtan filmleri izlemeye başladık.

Film dünyası eskiden oyun dünyasına göre oldukça baskın olduğundan bu yöreden oldukça fazla iş çıkardı. Ancak şimdi sıra oyuncularda. Geçen ay piyasaya düşen LoS:Vietnam’ dan sonra,ki bu oyuna göre daha fazla beklenen bir oyundur kendileri, Vietcong elimizde. Vietcong adı, hepinizin bildiği üzere amerikan güçlerine karşı çarpışan Kuzey Vietnam’ lı askerlere verilen isim. Oyun 1954-1975 yılları arasında geçen Vietnam Savaşını konu alan bir yapım. Oyunda “single player, single mission, quick fight ve multiplayer” olamk üzere oynanabilen 4 farklı bölüm mevcut. Sinle player elimize silahı kapıp her görevi sırasıyla geçtiğimiz yer. Single mision ise görevleri geçtikçe bunları tekrar oynamak isteyenler için eski görevlerin açıldığı bölüm. Quick fight ise hemen kan, dehşet isteyenlere sesleniyor. Burada da farklı veya oyundan seçilmiş haritalar üzerinde adam sayısını, silahı ve hangi tarafta olacağınızı (amerikan veya Vietnam) seçerek olayı yaşayabileceğiniz bölüm. Yalnız gıcık nokta şu ki seçtiğiniz silahların sadece adı var. Görüntülerinizi göremiyorsunuz. Bu nedenle ne çeşit bir silah kullanmak isterseniz adını ezberlemelisiniz. Multiplayer ise çok geniş. Adamınızın şeklini şemalini düzelttikten sonra LAN, internet üzerinden veya direkt bağlı olduğunuz 2.bir bilgisayarla oynamak mümkün. Ben burayı fazlaca deneyemedim çünkü elimdeki kopyada multi bölümü çalışmıyordu. O nedenle kaç kişiye kadar desteklediğini veya haritaları bilemiyorum.

Oyundaki hikaye gerçek hayattakine paralel ilerlemekte. Kahramanımız, 1967 yılında yani Vietnam’ a amerikan müdahalesinin en yoğun olduğu dönemde oraya gelen bir asker. Aslında kendisi askerliği, herhangi bir orduevinde garson olarak geçirme amacıyla şubeye başvuran fakat kötü kaderin hain bir oyunu neticesinde, acemiliği müteakip kurada Vietnam’ ın balta ve amerikan askeri girmemiş bir nahiyesini çeken bir kişilik. Tipini görünce (böyle acayip iğrenç, dişlek, itici bir suratı var) “Hak etmiş valla. Ben çavuşu olsam her gün 5000 metre teçhizatlı koşu yaptırır, üstüne de her gece 04.00-06.00 ileri karakol nöbetine koyarım.” diyeceğiniz bir tip. Evet oyunda bu karakter ile birlikte yönetebileceğimiz 5 kişilik bir takımda mevcut. Bize filmlerden de aşina olduğumuz şekilde, şuraya ilerle, düşmanı temizle, tünelleri keşfet, git şurda esir var onu kurtar, kampı koru, Vietkong köyüne sız ve” postaya söyle 2 kaşarlı yanına bir büyük çay getirsin.” Tarzı görevler veriliyor. Görevler oldukça eğlenceli ancak bir o kadar da uğraştırıcı şeyler. Ama görev hakkında, verilen brifingi bile dinleseniz bazen işler karışıyor ve yolunuzu kaybedebiliyorsunuz. Görevlerin bazı noktaları çok açık olmayabiliyor ve kimi durumlarda görevin ne olduğunu bile bulmak oyuncuya bırakılmış. Mekanların birbirine benzemesi veya çok karışık olması (bakınız tünel görevleri) insana saç baş yolduracak derecede. Ben en son “Iron Storm”da bu kadar gıcık görevlere rastlamıştım. Ama fazla paniklemeyin. Piyasayı az biraz dolandığınızda ne yapmanız gerektiğini anlayabilirsiniz. (Bu arada oyunda kilitlenenlere sesleniyorum. Tam çözümü yakında hazır olacak. Azzzss sonra:)

Şimdi Rambo'lu filmlerden bildiğiniz üzere (kitaplardan diyeceğimi sandınız değil mi? He he he yemezler. Kim gidip Vietnam hakkında araştırma yapar ki:) Vietnam yeşilin maviyle kucaklaştığı, içinde 1001 türlü kuşun, hayvanın ve böcü börtünün yaşadığı ormanlara sahip, ılıman iklimli, bol yağmur alan nezih bir güneydoğu asya ülkesi. Oyunumuzda da bu atmosfer oldukça başarılı bir şekilde yansıtılmış. Eğer ekran kartınız güçlü ise, ormanların, nehirlerin, civarda uçuşan kelebeklerin, kuşların oldukça güzel olduğunu göreceksiniz. Buralar gerçeğe mümkün olduğunca yakın yapılmak istenmiş. Şöyle ki etrafa dikkatlice bakarsanız yaprakların, ağaçların, dağların ve hatta kimi durumlarda akarsuların bile gerçek resim kullanarak kaplanmış olduğunu göreceksiniz. Ayrıca rüzgarda bir bitkiye ait yapraklar gerçek hayatta olduğu gibi tamamen farklı yönlere sallanabiliyor. Ya da geniş çalılıkların arasından geçerken oldukça güzel kelebekler havalanıyor. Şanslıysanız çalılıklarda, benim gibi langır lungur yürürken papağanlara falan da çarpabilirsiniz. Dediğim gibi dış mekanlar çok güzel yapılmış. İç mekanlara gelince. Oyun genelde ormanlarda geçtiği için aslında iç mekanlara (buralar ana kamptaki binalar, kendi bunkerimiz gibi yerler) çok özen göstermemelerini bekleyebilirsiniz. Ancak iç mekanlar da özenilerek hazırlanmış. Özellikle bunkerimizin içinde radyomuz, görev notlarımız, yatağımız, kendimize ait bir atış poligonu ve günlüğümüz (ve içinde askerlik hatırası fotolarımız) bile var. Hemen her ayrıntı düşünülmüş. Yalnız yapımcılar binalara cam falan koymamışlar. Herhalde sinek girmesin diye böyle bir yola başvurmuşlar.
Only God Can Judge Me !!
They''ll Never Take Me Alive