Gönderen Konu: Tom Clancy's Rainbow Six: Vegas  (Okunma sayısı 544 defa)

Çevrimdışı Force23

  • 1. SINIF ÜYE
  • *****
  • İleti: 32.652
  • Puan 334
  • Cinsiyet: Bay
  • !!ƒяєєѕтуℓєя!!
    • Profili Görüntüle
Tom Clancy's Rainbow Six: Vegas
« : 10 Ağustos 2007, 22:11:21 »
Duvarın arkasında çömelmiş duruyordum. Başımın bir iki karış üstünden mermiler vızır vızır geçiyor, anlık, kulağımın gidip geldiğini hissediyordum. Duyuyor, duymuyordum… O kadar çok mermi ateşleniyordu ki, kulaklarım artık duyma zorluğu çekiyor, sanki bana yalvarırmışçasına yanıyorlardı. Hissedebiliyordum. Bir anda kafamı duvardan çıkardım, silahımı kavrayıp, cesaretimi o an saniyelik bir şekilde toplayarak olanca gücümle ateş etmeye başladım. Ellerim, bedenim yorulmuş, ne çömelecek güç, ne de silahımı tutabilecek imânım kalmıştı, ama o benim kalemdi…

 Yazıya böyle sanatsal başlamanın pek akıllıca ve etkileyici olmadığını düşünsem de, içimden “böyle yapmazsam olmayacak!” diyen sesin gâzabına uğradım. Biraz sanat, biraz aksiyon katarak başladığım yazının devamında Tom Clancy’in zamanında yazarlığını yaptığı polisiye roman Rainbow Six’in oyun serisinin yeni yapıtı Rainbow Six: Vegas’tan bahsedeceğim. Konumuz da zaten açık açık –ki çok açık- bu olduğundan, bahsetmezsem bana deli derler.

 Rainbow Six: Vegas, adından da anlaşılacağı üzere çoğunlukla Las Vegas’ta geçiyor. Biz de Logan Keller isimli Rainbow takımının önderini kontrol ederek, yanımızdaki iki elemanla oyunun başında Meksika’ya gönderilir ve buradaki bir takım pis işleri çözmek için silaha sarılırız. Olayların başarısız gelişmesi ile Meksika’dan evimize dönmek zorunda kalırız. Gerçi hemen ardından görev bizi gene çağırır; mekân kumarhaneciler şehri Las Vegas’tır...

 Oyunumuza dediğim gibi Meksika’da başlıyoruz. Bir helikopter bizi mekâna indiriyor. Kısa bir süre içinde her şeyi kavrıyoruz ve karşımıza çıkan düşmanları taktiksel bir şekilde yere indiriyoruz, ama taktiksel. Taktiksel derken, kahramanlık yapıp çatışmanın ortasında silahımızla etrafa mermi savurmak gibi olayları yapamayacağımızı anlatmak istiyorum. Yapay zekâ gerçekten çok akıllı, hiç mermi kaçırmıyor diyebilirim. Düşmanın menziline girdiğimiz anda, ya da duvardan birazcık kafamızı uzattığımız zaman tüm namlular bize yöneliyor. Oyunun başında ilk dikkat çeken şey duvarları, arabaları veya herhangi arkasında saklanabileceğimiz bir şeyi kendimize siper edinebilmemiz. Farenin sağ tuşunu kullanarak yaslanıyor, ardından kafamızı temkinlice çıkararak ateş edebiliyoruz. Bu şekilde düşmanları öldürmek hem gerçekçiliğe iyi yönde etki ediyor, hem de oyunu daha eğlenceli kılıyor.

 Oyundan bulanıklaşma efekti de eksik edilmemiş. Bulanıklaşma efektiyle genellikle bir çatışma ortasında kaldığımızda ve yüksek derecede can kaybettiğimizde karşılaşıyoruz. Etraf bulanıklaşıyor ve hedefi tam tutturamıyor, seçemiyoruz, cisimler bir o yana, bir bu yana gidip geliyor. Çok başarılı bir şekilde oyuna aktarılmış bu olay. Gerçekçiliği yukarılara taşıyan unsurlardan bir diğeri diyebiliriz. Aksiyon filmindeyiz sanki…

 Rainbow Six: Vegas’ta iki takım arkadaşımızla beraber takılıyoruz serseri dolu, pis sokaklarda. Bu elemanlara kapı açtırtabiliyor, el bombası veya sis bombası atmalarını ve belirlediğimiz mekânlara gitmelerini emredebiliyoruz. Fakat onlar bizim takım arkadaşımız ve görevleri başarıyla ölmeden tamamlamamız için gereken bel kemiğimiz. Takım arkadaşlarımıza dikkat etmeli ve tehlikenin ortasına yollamamalıyız. Ancak onlarla birlikte aktif savaşarak ortamları rahatlıkla geçebiliriz. Takım arkadaşlarımızı kaybedersek bazen öyle kalabalık mekânlara giriyoruz ki, bizim için çıkmaz sokak gibi geliyor. Diyorum, onlar önemli.

 Oyunda alabileceğimiz ekipmanlara bir sınırlama getirilmiş. Bir tane tabanca, iki ağır tüfek ya da makinalı, iki adet de bomba yanımızda bulundurabiliyoruz. Bölüm bitince başladığımız yerin hemen yakınında bir ekipman kasası bulunuyor. Buradan istediğimiz silahı, bombayı seçip kullanabiliyoruz. Silah yelpazesi özellikle çok geniş tutulmuş. Her çeşit silaha rastlayabiliyoruz. Aralarından o kadar bilmediğim çıktı ki… E mâlum silahlardan anlayan insan da değilim. Silahımızı seçerken onların güçlerini ve çeşitli özelliklerini gösteren barlar var. Hiç adını duymadığımız silahları alırken bunlara bakarak seçim yapabiliriz. Ayrıca düşmanlarımızı vurdukça onlardan düşen silahları da toplayabiliyoruz. Ama bunun için bir silahımızı feda etmemiz gerekiyor.

 Vegas’ın save sistemi genelde oyuncular tarafından pek hoş görülmeyen tarzdan. Belirli bir yere kadar geldiğimizde oyun kendini otomatik kaydediyor. Biz hiçbir şekilde kendimiz oyunumuzu kaydedemiyoruz. Oyundan sıkılıp çıkmak isteyince biraz kötü oluyor. Oyna oyna da, bir sonraki checkpoint’e gel… Uzun iş. Bu yüzden benim de pek sevmediğim bir save sistemidir. Gıcık biraz yahu.

 Oyunumuzda Multiplayer modu da bulunuyor. Bu kısımda tanıdıklarımızla eğlenceli zamanlar geçirebiliriz, ortam kurup, Vegas’ta Starbucks Coffee’ye uğrayabiliriz. Hö?

 Her şey güzel de, ya oyunun sistem gereksinimleri? İşte bu noktada ipin ucu kopuyor. Ben buradan Ubisoft’a sesleniyorum, “efendim bence siz gidin Boğaz Köprüsü’nden atlayın.” Bu nedir yani; oyunu takılmasız oynayabilmek için en az Pentium 3.4 GHz CPU, 2 GB RAM ve Nvidia 6 serîsinden bir kart ile ATI’dan en az x1600 Pro’ya sahip olmak lâzım. Gerçi 6600 GT ve 1600 Pro ile bayağı bir takılma yaşarsınız detayları orta seviyede tutsanız bile. Bendeki Nvidia 6800 Ultra da böyle zor anlar yaşadı. Özellikle yoğun çatışma anlarında kart kendinden geçti. Oyunu detaylar orta hâldeyken takılmasız oynayabilmek için en az Nvidia 7 serisinden bir kart, ATI’dan x1800 Pro için bayağı bir parayı gözden çıkarmak lazım. Gerçi bu tüm sistem gereksinimlerine karşılık, oyunun grafikleri çok güzel. Bu noktada başarılı  bir iş ortaya koymuş yapımcılar. Işık yansımaları gibi olaylar ve yüz yapıları çok iyi tasarlanmış. Fizik motoru da ortaya iyi bir iş koyuyor. Her mermiden, etraftaki nesneler de fazlasıyla nasibini alıyor.

 Rainbow Six: Vegas, demeliyim ki, çok sağlam bir yapım olmuş. Her FPS severin, birkaç dakikalığına da olsa elinden geçmesi gereken bir yapım. Hâtta her oyuncu alıp bir kez bu deneyimi tatmalı. Eğlenceli dakikalar sunması ve gerçekçilik açısından birkaç özellik ile, iyi yerleri hak ediyor bu oyun
Only God Can Judge Me !!
They''ll Never Take Me Alive

Çevrimdışı Hamza

  • Osc Kurucu
  • 1. SINIF ÜYE
  • ********
  • İleti: 161.412
  • Puan 13008
  • Cinsiyet: Bay
  • Dünyanın En Çok Mesaj Gönderen Üyesi :))
    • Profili Görüntüle
    • Hosting
Tom Clancy's Rainbow Six: Vegas
« Yanıtla #1 : 08 Aralık 2007, 21:18:41 »
paylaşım için saol