O zamanlar ilk GamePro'daki E3 dosyasında çıkacak oyunlar arasında gördüğüm Red Faction, belki mükemmel değil ama kolay unutulamayan bir oyundur..
Oyunun senaryosu aslında Half Life ve Total Recall arasında bir yerde ancak gene de oldukça ilginç.. Yıllar geçtikçe teknoloji de ilerler ancak insanlar bir süre sonra Dünyayı da bırakıp Mars'ta yerleşim bölgeleri kurmaya başlarlar. Mars'ın kızıl yüzeyinde bir süre sonra Ultor isimli bir maden firması kurulmuştur bile. Çoğu insan Ultor'un "Marsta Macera Yaşayın" tarzındaki reklamına kapılıp Mars'a madenci olarak çalışmak için gitmiştir. Elemanımız Parker da bunların arasındadır. İlk başta herşey yolunda giderken bir süre sonra tuhaf olaylar meydana gelmeye başlar. İsmi ve nerden geldiği bilinmeyen bir virüs yüzünden maden işçileri yavaş yavaş ölmeye başlamaktadır ve Ultor buna müdahale etmemektedir.. Güvenlik görevlileri de katı davranmaya başlayınca isyan yavaş yavaş başlar.. Eos isimli bir maden işçisi Red Faction isimli bir direniş örgütü kurmuştur. Bu isyancı ekip Ultor'un yaptıklarına ciddi bir tavır koymaktadır çünkü bunun gerçek bir nedeni vardır: virüsü Ultor yaymıştır.
Biz ise Parker olarak bir gün vardiyamızın sonunda barakalara geri dönerken arkadaşımızın bir güvenlik görevlisi tarafından anlamsızca tartaklanması karşısında silahımızı kuşanır ve direnişe katılırız.. Artık geri dönüş yolu yoktur..Kızıl gezegenin karanlık ve dipsiz madenlerinde, Ultor'un fabrikalarında ve büyük binalarında, hatta Mars'ın yüzeyinde şaşırtıcı olaylarla maceramız devam eder. Ultor'un yöneticisi olarak bilinen "kötü adam" nam-ı değer Capek, isyancıların başı Eos, bizim tarafımızda olan Ultor çalışanı Gryphon gibi birçok karakterlerle uzun serüvenimizde karşı karşıya geliriz.
Oyunun beni en çok etkileyen özelliği atmosferiydi.. Her tarafta Ultor'un yaptığı reklamlar ve afişler, akabinde asilerin spreylerle yazdıkları direniş cümleleri.. Kurtaramadığımız ve gözümüzün önünde hayatlarını kaybeden belki de yüzlerce insan.. Beni uzun süre etkilemişti denebilir..Oyunun teknik özellikleri ortalamanın biraz üzerinde olsa da tam olarak beklenileni verememişti. Ancak oyunun atmosferi ve oynanışı bu açığı kapatıyordu ve oyunu bırakamıyordunuz.. Oyunun ilginç özelliklerinden biri ise Geo Mod isimli teknolojiydi. Bu özellik sayesinde oyunda duvarları ve kayaları yıkabiliyor, kendinize yol açabiliyordunuz.. Ancak denilenin çok azını verip sadece belirli yerlerde gerçek anlamda işimize yaradığı için pek gözümüze girmemişti açıkçası. Oyunda kullanabileceğimiz çeşitli araçlar ise ayrı bir tat katıyordu oyuna. Ancak araçların multiplayer modda kullanılamaması ise bir eksiydi maalesef..
Oyun 2001'in en iyilerinden değil belki ama hitlerindendi şüphesiz.. Geçen sene nostalji olsun diye oyunu yükleyip serverlara baktığımda halen oynayanları görünce saygı duydum oyuna.. Sırf atmosferi için oynanılabilecek eskilerden bir "Hit" denebilir..
