Gönderen Konu: Premier Manager 2005/2006 (PC)  (Okunma sayısı 515 defa)

Çevrimdışı Force23

  • 1. SINIF ÜYE
  • *****
  • İleti: 32.652
  • Puan 334
  • Cinsiyet: Bay
  • !!ƒяєєѕтуℓєя!!
    • Profili Görüntüle
Premier Manager 2005/2006 (PC)
« : 02 Ağustos 2007, 23:18:53 »
Championship Manager serisini o kadar sık olmasa da dört beş oyundur (?!) takip eden birisi olarak CM’nin gerçekten de iyi bir geçmişe sahip olduğunu söyleyebilirim (ne iyi ettim de söyledim di mi, yoksa haberiniz olmayacaktı). Ne var ki daha sonra Football Manager’e dönüşen dizi, imparatorun sadece ufak bir isim değişikliğine gittiğini hepimize gösterdi. Hatta Total Club Manager gibi çok fazla fanı olan bir oyunun da Fifa Manager ismiyle FM’ye dönüştüğüne dayanaraktan komplo teorileri bile kaleme dökebilirim. Eh, ufak bir isim benzerliğinin var olduğu aşikar; ama bu benzerlik iki oyunu da kötü etkilemeyecektir. Zira bir yanda grafiksel açıdan üstün bir oyun olarak eski TCM, yeni FM; diğer yanda da database olarak devasa bir futbol cehennemi yaratan FM the Real var. İki oyunun da sevenlerini tatmin etmesi dileklerimle Premier Manager adlı oyuna geçmek istiyorum. Hemen söyleyeyim, ben bu oyunu 2002 senesinde oynadığım EA imzalı The F.A. Premier League Manager 2002’nin devamı olarak karıştırıyordum. Keşke hep karıştırsaymışım; çünkü en azından aklımda taze bir anı olarak kalırdı Premier Manager serisi. Eskiden iyi bir mazisi mi varmış? Boşversene! İki kalemde CM’yi bile çöpe savurdunuz; bu onu bile hak etmiyor!

The Ultimate Chaos Region

Football Manager piyasaya çıkmaya hazırlanmışken, hatta pek çok hoş detayı da ortaya çıkmışken Premier Manager’in yapmaya çalıştığına ortalık bulanmadan toplayabildiği kadar pay toplayarak kenara çekilme çabasından başka bir şey denemez. Geçen seneki Football Manager’in yarattığı süksenin ardından CM’yi hiçe saymamız, PM olarak kısaltmasını yapabileceğim Premier Manager için de hiç farklı değil; Premier Manager dandik bir oyun. Database olarak çok az oyuncu ve takım içeriyor ve bunların ne kupalara, ne de statülere dağılımı mantıklı değil. Bunu en açık şekilde Malatyaspor’un sezon başında Şampiyonlar Ligi’ne direk katılımıyla görebiliyoruz. Buna karşın Fenerbahçe, Galatasaray ve Beşiktaş’ın UEFA’da bir şeyler yapmaya çalışması dengesizliğin ilk fark edilebilecek göstergesi. Hatalar bununla da kalmıyor, yeni transferlerin hiçbirinin işlenmemiş olması ile oyun bu konuda zirveye oturuyor! Vieira hala Arsenal’de, Serhat Fenerbahçe’de falan filan. Premier Lig’e yükselebilmiş takımların güzelce işlenmesi; ama takımlarda hiçbir değişiklik yapılmamış olması özensizliği kanıtlıyor.

Oyunun navigasyon sistemi klavyeyi kullanmanızı daha çok gerektiriyor. Bunun nedeni olarak oyunun PS2 ve GBA için de çıkıyor olması. Fare kullanımına menajerlik oyunlarında o kadar alıştık ki bu noktadan sonra klavyeye geçmek gerçekten de çok ama çok sınırlayıcı. Fareyi yine kullanıyoruz, kullanmıyor değiliz; fakat kullanacağımız tuşların aralıklarını o kadar sık yapmışlar ki klavyenin çok daha işe yarar olduğunu söyleyebilirim. Oyunumuzda altı farklı lig ve bunların alt ligleri bulunuyor. Bu ligler İngiltere, Almanya, İtalya, İspanya, Fransa ve İskoçya. Oyuna başlarken en fazla dört lig seçmemize izin veriliyor. Tipik bir şekilde de profil yaratıp oyuna geçiyoruz; fakat bu kısım bile işkenceden farksız. Açılan mönüler falan yok, üstelik bir başka dengesizlik örneği olarak isminizi yazarken klavyeyi de kullanamıyorsunuz; fareyle teker teker harfleri seçerek isminizi yazmanız lazım. Açılan mönü sisteminin oyunda olmaması nedeniyle oyuna başlarken hangi milliyetten olacağımızı da biraz zorlanarak seçiyoruz; Türkiye’yi seçmek için 9376 defa klavyenin sağ okuna basıp “TUR” ifadesini bulmanız lazım.

Eternal Flame of the Blasting Comet

Kontrollerdeki saçmalık ve zorluk bir süre sonra sizi kendine uyum sağlatmayı başarsa da oyun gerçekten de dayanılmaz. Hem de bazı birkaç güzel detayına rağmen. Mesela transfer yapmak istediğiniz oyuncuyla menajeri sayesinde görüşme ayarlayıp onu takıma kazandırma yoluna gitme şansınız var. Teklif ettiğiniz ücret klüp tarafından kabul edilirse olay futbolcunun menajerine intikal ediyor ve bundan sonra oyuncuyla karşılıklı olarak konuşarak şartlarınızı dile getiriyorsunuz.
Only God Can Judge Me !!
They''ll Never Take Me Alive