Gönderen Konu: Pirates of the Caribbean: At World's End  (Okunma sayısı 702 defa)

Çevrimdışı Force23

  • 1. SINIF ÜYE
  • *****
  • İleti: 32.652
  • Puan 334
  • Cinsiyet: Bay
  • !!ƒяєєѕтуℓєя!!
    • Profili Görüntüle
Pirates of the Caribbean: At World's End
« : 10 Ağustos 2007, 21:23:52 »
Bethesda'nın son Pirates of the Caribbean oyunundaki performansından mı yoksa başka bir sebepten mi bilinmez, şu ana kadarki oyunlarıyla klasik film oyunu tanımına örnek olmaktan kurtulamayan Pirates of the Caribbean serisi, At World's End ile Eurocom'un yapımcılığı altına girmiş durumda. Bu değişikliğin sebebi elbet yapımın daha kaliteli olmasını sağlamak olabilir, fakat şu ana dek, bir film oyunun yapımcılığını alıp da aklına unutulmaz bir oyun ortaya çıkarmayı koyan herhangi bir ekiple karşılaşmadık ve açıkça görülüyor ki, Eurocom da "Bir oyun yaptık, hayatımız değişti," demenin peşinde koşmuyor. Beş dakika bile oynanamayacak bir oyun yapılsa, yine de edilen kâr açısından başarısız sayılamayacak olmak elbet bu rehavetin sebebi; ve yüzde yüz haklılık sağlıyor sahibine. Siz, içini doldurmasanız da satılacağını bildiğiniz bir paketin içini doldurur muydunuz; paketin içi boş görüldüğünde ortaya çıkacak şikayetlerin, gelecek paketlerin satışını etkilemeyeceğini bile bile hem de.

 At World's End, önceki oyunlara paralel olarak, seçeneğe bırakılmamış tek bir istikamet boyunca, karşılaşılan düşmanları temamız gereği sahip olduğumuz kılıç, bıçak, tek atışlık tabanca, korsan bombası gibi silahlarla ortadan kaldırdığımız, yeri geldiğinde oyunun akışını bozmayan yan görevlere bulaşıp kuru kafa gibi nesneler topladığımız, alışılmış bir aksiyon oyunu şeklinde hazırlanmış. Yine önceki oyunda olduğu gibi, üç başrol karakterini de ayrı ayrı yönlendirebiliyor ve dilediğimiz zaman aralarında geçiş yapabiliyoruz; oyunun yapısı konusunda hiçbir değişiklik söz konusu değil yani. Bethesda'nın elinden çıkan yapımlarla Eurocom'un elinden çıkan halkanın arasındaki tek fark, oynanışın ve atmosferin biraz daha "sağlam" bir yapıya kavuşması. "Sağlam"dan kastım,  "iyi"den çok, "belirli". Daha önce ne yaptığımız çok belli değildi, şimdi hiç olmazsa -zevkli veya zevksiz- yaptıklarımızın ne olduğunu anlayabiliyoruz. İki yıldır herhangi bir yapıma imza atmayan Eurocom'dan tek istenen buydu belki de.

 Filmle aynı senaryoya sahip olduğu için, filmi izlemeyi düşünüp de izlemediyseniz, oyuna girişmemenizi öneririm; karakterler arasında geçen konuşmalar, Jack Sparrow'un sallanarak yaptığı espriler filan genelde filmden alınmış ve filmde karşılaşacaklarınız hakkında bol bilgi içeriyor.

 İşleyiş sebebiyle, oynanış konusunda en önemli nokta, savaşların ve düelloların nasıl yapıldığı. Bir hafif, bir de ağır saldırı tuşumuz var ve bu iki tuşu birlikte kullanarak kombo da yapabiliyoruz; eklenti saldırıları (bomba, tek atışlık tabanca, bıçak) da eklersek, toplam beş-altı saldırı seçeneğimiz bulunuyor. Kılıç sallamak konusunda hiçbir zevk yaşadığımız yok; bu konuda olsa olsa oyunun Wii versiyonundan zevk alabiliriz diye düşündüm, fakat öğrendiğime göre Wii kumandası da kılıçları iflah edemiyor, yalnızca sahibinin kol kaslarını iflas ettiriyormuş. Düşmanlarımızsa tip değiştirse de, güç değiştirmeyen karakter gruplarından oluşuyor; tek farklılık arada sırada gelen boss'larla çıkılan düellolarda hissediliyor. Üç kere ateş edin, iki kere bıçaklayın, bilmem kaç tane bomba atın kafasına, yine de kolay kolay alt edilemiyor bazı boss'lar. "Üç kere ateş edin," demişken, üstünüzde dilediğiniz kadar tabanca, bomba, bıçak taşıyabiliyorsunuz; inventory cephesinde BBVvâri bir kısıtlama yok.

 Eurocom'la birlikte gelen bir başka ufak gelişmeyse grafiksel açıdan yaşanmış; çok olmasa da, karakter modellemelerinde ve çevre tasarımlarında biraz gelişime rastlanıyor, fakat bu, yeterlilik mânâsına gelmiyor. Jack Sparrow'un yüzü spatula gibi, Elizabeth'in güzelliğinden eser yok, vesaire. Kamera açıları konusunda kayda değer bir toparlanma mevcut, önceki oyunda karakteri istediğimiz yöne doğru saldırtana kadar canımız çıkıyordu, bu kez yalnızca arada sırada istemediğimiz yöne doğru kılıç sallıyoruz. Seslendirmeler de orijinal seslendirmeler değil, fakat oyuncuların seslerine yakın seslere sahip insanlarca yapılmış. Ses efektleri ve müzikler, oyunun belki de tek "iyi" diyebileceğimiz yönü durumunda.

 Anladığınız gibi, Pirates of the Caribbean: At World's End, yalnızca yapım için ölüp biten oyuncuların ve üç baş oyuncunun hayranlarının bir süreliğine göz atabileceği bir yapım; diğer oyuncular bir yana, onların bile oyunu sonuna kadar büyük bir şevkle oynayacağını sanmıyorum.
Only God Can Judge Me !!
They''ll Never Take Me Alive

Çevrimdışı Hamza

  • Osc Kurucu
  • 1. SINIF ÜYE
  • ********
  • İleti: 161.429
  • Puan 13008
  • Cinsiyet: Bay
  • Dünyanın En Çok Mesaj Gönderen Üyesi :))
    • Profili Görüntüle
    • Hosting
Pirates of the Caribbean: At World's End
« Yanıtla #1 : 27 Ocak 2008, 16:37:13 »
Paylaşim için Sağol