Hangimiz arkadaşlarına "Oğlum saat üçte Eurosports'ta Nascar yarışı var onu izleyeceğim!" diyerek kartopu savaşından kaçmadı ki... Hangimiz bitmek bilmeyen daire şeklindeki pistte koşulan(!) yarışı izlerken uyuya kalmadı ki... Ya da hangimiz EA Sports firmasına hayranlık duymuyoruz ki... Tabii ki siz! Eğer EA Sports'u ve Nascar yarışlarını gerçekten beğenseydiniz, şu anda bu yazıyı okumak yerine tuvalete koşar gibi oyuncunuza koşuyor olurdunuz!
Papyrus Racing Games firmasının kepenk kapatıp üstüne bir bidon soğuk su içmesinden sonra başımızın tacı sömürücü firmamız (Farkında mısınız sömürücülere karşı bir hayranlığımız söz konusu! Bkz: ABD ve EA.) EA, Nascar yarışlarının telif haklarına atladı ve kalitesini Nascar yarışlarına da yansıtmaya başladı. E o zaman çoğunlukla Japonlar için kullandığımız "Adamlar yapıyor ağabey!" cümlesini EA için sarfedelim ve karşımıza zırank edasıyla 2 cd olarak gelen Nascar Sim Racing oyununa kesin giriş yapalım. Anladığınız gibi EA, Avrupa Birliği gibi yok müzakere tarihiymiş, yok anasının gözüymüş gibi zorluklar çıkarmıyor, oyunu yükleseniz yeter...
Erman Hoca'ya sormuşlar, Nascar yarışları bu oyunda kaç turnuvaya ayrılıyor diye, Erman Hoca da kıramamış, yanıtlamış tabii: "Şimdi arkadaş... Sevgili Şansal... Nascar yarışları bu oyunda üçe ayrılıyor. Nascar Craftsman Trucks, National Series and Nextel Cup. Bana sorarsan en iyisi Craftsman Trucks, çünkü normal nascarlarla değil, kuyruklu nascarlarla -fair play kuralları içerisinde- yarışıyorsunuz!" Tabii Erman Hoca konuşmasına İngilizce katarak şekil yapmaya çalıştı ama olmadı, olsun! Erman Hoca'dır, ne yapsa dırdır! Hihihihi! Erman Hoca'nın da dediği gibi oyunu üç ayrı turnuva olarak oynayabiliyoruz. İster Single Player bölümünden tek yarış halinde, ister "Çocuk da yaparım, kariyer de!" diyerek career modundan çok uzun turnuvalar şeklinde..
Hepinizin de bildiği gibi (bilmemek değil, öğrenmemek ayıp!) Nascar yarışları daire şeklindeki pistlerde yapılır. Dön babam dön. Sanki lunaparkta çocuk eğlendiriyorsun! Ulan bari kısa yap da canımız sıkılmasın. Yok! İlla ki iki yüz tur döneceğiz o ne idüğü belirsiz parkurlarda! Neyse ki sevgili yapımcılar bu sorunu biraz olsun çözmek için biraz gerçek dışına çıkmış ve parkurlardaki tur sayısını yirmi, otuz üç gibi makûl sayılara indirmiş. Neden otuz üç hâlâ anlamış değilim ya neyse... Yine sevgili yapımcılarımız(EA, sen bizim, her-şe-yi-miz-sin!), bir süre sonra -hâtta daha ilk yarışta- kabak tadı vermeye başlayan daire şeklindeki pistlerin de üstesinden gelmeye başlamış ve oyuna şekil şekil pistler eklemiş. Olmuş mu? Olmamış! İnanın beginner'da bile denememe rağmen o yamuk yumuk pistlerin üstesinden gelebilmiş değilim. Ha beginner demişken ekleyeyim, zorluk derecesi konusunda üzümünü yeyin, bağını sormayın. Ne alaka bilmiyorum ama oyunda tam(!) beş tane zorluk derecesi var. Benim önerim, orta derecede oynayın. Çünkü en zor derecede aracınızı bir yere sürtseniz dahi motoru patlatabiliyorsunuz, beginner'da ise ne yaparsanız yapın, isterseniz ters giderek diğer araçlara kamikaze yapın, yine de aracınıza hiçbir şey olmuyor. Aslında(Kereminde. Hihihih! Hani Aslı-Kerem olayı.. Neyse boşverin berbat bir espriydi. Ama silmeyeceğim!), aracınızı binbir güçlükle ters çevirerek diğer araçlara kamikaze yapma olayı çok zevkli oluyor. Beginner'da oynayıp diğer araçları dağıtırken zevkten dört köşe olabilirsiniz. Aman daha fazla köşelenmeyin, daireleşmeye başlarsınız sonra...
Peki araç kullanılabilirliği??? Tabii ki bir yarış oyunu için en önemli şey, araç kullanma keyfidir. Fakat ben EA'in oyunumuza yansıttığı sürüş biçimini beğenmedim. Ne bileyim, daha önce Papyrus Racing Games'in yaptığı Nascar oyunlarında araba kullanmak daha zevkliydi. EA'in Nascar Sim Racing'inde aracımızın arkası kameraya yapışık kalıyor ve parkur dönüyor. Ya da öyle değil. Bilmiyorum, eskiden daha güzeldi...
Günümüzün gelişen teknolojisi altında oyunlarda ilk aranan özellik olan grafik güzelliği bu oyunda da mevcut. Gerek kaza yaptığımız da uçuşan parçalar, gerek parkurların asfaltları ve gerekse etrafta bulunan monitörlerde kendi yarışımızın yayınlanması... Ancak tekbir şey hariç: EA'in bir türlü halledemediği kartondan seyirciler! Seyirciler ya kartondan, ya da mukavvadan yapılmış. Yaw ses bile çıkarmıyorlar! Tiyatro izliyorlar sanki! EA, seyirci modellemesi konusunda da Papyrus Games'in gerisinde kalmış.
Ya rakiplerimiz ne âlemde? Sanal bellek müthiş ayarlanmış arkadaşlar. Daha doğrusu ayarlanmamış, biz ayarlıyoruz. Rakiplerinizin sinirini ve millete dalma gücünü ayarlayabilir, böylece oyunu kat be kat(o ne lam!) güzelleştirebilirsiniz. Ayrıca unutmadan söyleyeyim, oyundaki rakiplerimiz tamamen gerçek pilotlardan oluşuyor.
Son oyunlarında "EA TRAX" diye bir müzik arşivi olayına giren EA, Nascar Sim Racing'de de bizi bu arşivinden mahrum etmiyor ve kulaklarımızı şenlendiriyor. Tabii müzikler gibi seslendirmeler de harika yapılmış. Zaten bunu diğer EA oyunlarında da görüyoruz ve ben eminim ki EA hiçbir zaman "En iyi seslendirme yapan oyun firması" özelliğini diğer firmalara kaptırmayacak.
Gelelim günümüzde çok önemli yer tutan reklam olayına. Her zaman reklamların en babasını yapan EA yine yapacağını yaptı ve bizi reklama boğdu. Oyunu kariyer bölümünde oynarken "Merchandise" bölümünden kendi markanızı yaratabilir, "sponsors" bölümünden ise kendinize sponsorlardan sponsor beğenebilirsiniz. Ben sponsor seçerken firmaların bana teklif ettiği fiyata değil, bana teklif veren firmanın ismine baktım. Mesela bir "Georgia Power" yerine veya bir "UAW" yerine "Mcdonalds"ı veya "Motorola"yı seçtim. Çünkü arabama çok yakıştılar! Şaka bir yana, eğer yarış kazanabiliyorsanız, sponsorlara ihtiyacınız olmayacak.
Papyrus Racing Games'in ve EA'in yaptığı Nascar oyunlarına genel bir bakış atacak olursak; Papyrus Games'in zevkli, EA'in ise kaliteli yaptığını görürüz. Daha doğrusu yapmış olduğunu, çünkü Papyrus Games batan firmalar arasındaki yerini aldı. Yani sonuç olarak, illa ki Nascar oynayacağım diyorsanız ve oyununuzun güncel olmasını istiyorsanız, EA'e eliniz mahkûm...