Gönderen Konu: Midtown Madness 2  (Okunma sayısı 717 defa)

Çevrimdışı Force23

  • 1. SINIF ÜYE
  • *****
  • İleti: 32.652
  • Puan 334
  • Cinsiyet: Bay
  • !!ƒяєєѕтуℓєя!!
    • Profili Görüntüle
Midtown Madness 2
« : 02 Ağustos 2007, 21:05:40 »
 
Microsoft, çok tutulan Motocross Madness ve Monster Truck Madness oyunlarının ikinci versiyonlarını çıkararak, bu Madness oyunlarının yıllarca akılda kalacak oyun serileri haline getireceğinin ipucunu vermeye başlamıştı. Ama herkes Madness serisinin başrol oyuncusunun, yani Midtown Madness’ın, gelişmiş ve güzelleşmiş olarak geri gelmesini bekliyordu. Beklenen ve umulan oldu, Midtown Madness gelişti, güzelleşti ve karşımıza Midtown Madness 2 olarak çıktı.

Gelişti ve güzelleşti diyorum ama oyun kusursuz da değil. Genellikle yazarlar oyunların eksik yönlerini yazılarının son bölümlerinde anlatırlar. Bu sefer bir değişiklik yapıp eksiklikleri anlatma işini öne almayı düşündüm (Sebebini ben de bilmiyorum.).

Öncelikle üretici tarafından önerilenden iyi sistemlerde bile oyunun yavaş çalıştığını belirtmek istiyorum. P2-266, 32MB RAM ve 8MB 3D ekran kartıyla rahat oynanacağını söylemişler ama ben Celeron366, 128MB RAM ve Voodoo3-3000 ekran kartıyla pek memnun edici bir oyun oynadığımı söyleyemem. Aynı sistemle Midtown Madness’ı yüksek çözünürlükte ve tüm ayrıntılar açık şekilde oynarken en küçük bir takılma çıkmazken, Midtown Madness 2 beni neden düşük ayrıntı ve çözünürlüğe mahkum etti anlayamadım.

Ayrıca elimizde orijinal versiyonu olmasına rağmen (Teşekkürler Microsoft Türkiye...) oyunda kilitlenmelerle karşılaştım. Oyun, kilitlenme anındaki ses ve görüntüyle donarak sizi Windows’a dönmeye mecbur bırakıyor. Oyunu tekrar başlatınca aynı sorunun da tekrarlanmadığını görüyorsunuz. Acaba bu yavaşlama ve kilitlenme sorunları bir tek bende mi var diye daha iyi sistemi olan bazı arkadaşlarda yaptığım denemelerde aynı durumla karşılaşınca buna bir çözüm aramaya başladık.

İlk denememizi oyunu Uninstall edip, ardından tekrar kurarak yapalım dedik. Bize çok mantıksız bir girişim gibi göründü (sanırım siz de öyle düşünüyorsunuzdur). Ama ne ilginçtir ki hem yavaşlama hem de kilitlenme sorunları bir anda yok oldu. İnanamadık ve aynı şeyi diğer sistemlerde de denedik. Aynı şaşırtıcı sonucu diğer makinelerde de alınca anladık ki mantıksız sandığımız bu çözüm, işe yaramıştı. ICQ ile görüştüğüm yurtdışındaki bazı dostlarım da sorunlarını benzer şekilde çözdüklerini söylediler. Eğer siz de benzer bir sorunla karşılaşırsanız bu çözüm yöntemini deneyin derim. Ama hemen eklemek istiyorum, her sistemde aynı şey olmayabilir, yani bu sorunlar sizi korkutup oyunu almaktan vazgeçirmesin. Zaten yazının devamını okuduğunuzda bahsettiklerimin oyunun iyi yönleri yanında aslında ne kadar da önemsiz sorunlar olduğunu göreceksiniz.

Yalnız iyi yönlere geçmeden önce eksikliklere birkaç ekleme daha yapmak istiyorum. Midtown Madness’ı oynamış olanlar bilirler, oyunun grafikleri rakiplerinin yanında hiç de gerçekçi değildir. Hatta türleri pek benzemese de grafikleri ve fiziksel gerçeklik Driver’da daha iyi diye, Midtown Madness yerine onu alanların ne kadar çok olduğunu bilirim. Aracınızın ne kadar gerçekçi olduğu tartışılır, her ne kadar güzel modellenmiş olsalar da hala benzerleriyle rekabet etmekten uzak. Tüm ayrıntıları açınca biraz daha zevkli hale gelse de hala aracınız (ve tabi ki trafikteki araçlar) plastik oyuncaklarmış gibi bir izlenim veriyor.

Artık neredeyse her yarış oyununda aracınızın çarptığınız kısmı hasar alırken, Midtown Madness 2 inatla bu özelliği kullanmamış. Aracınızın önünü çarpınca arkası dahil kaportanın her yeri yamuluyorsa buna gerçeklik denebilir mi bilemem. Hatta diğer oyunlarda çarpılan yerin eğrildiğini, mükemmel denebilecek şekilde görürken, bu oyunda hasarın görsel yansıması sadece texture değişimi şeklinde yapılmış.

Bir de araçların fren sistemi iyi olsa çok sevinirdim. Çünkü diğer oyunlardan farklı olarak bu oyunda fren çok farklı bir yöntemle çalışıyor. Bana sanki fren için geri vitese takılıyormuş gibi bir izlenim verdi. El freniyle birlikte güzel bir ikili oluşturuyorlar ama yine de yeterli değil.


Eksik ve kötü diyebileceğimiz yönler bu kadardı. Çok uzun tuttuğuna bakmayın, aslında 3-4 tane küçük eksikliğin ayrıntısına girdik. Bunlar kesinlikle oyunun akıcılığını etkilemiyor.

Bu oyunun iyi yönleri ne acaba diye düşünmek için kendimi hiç zorlamıyorum. Ama bu sefer kısa ve öz bir şekilde yazmaya çalışacağım. Böylelikle oyunun birçok iyi yönü aklınızda kalmış olur (umarım) ve bu oyunu arşivinize katarsınız.

Haritalar Mükemmel

Hem de tek kelimeyle mükemmel... Hem yarış yapmak için hem de sadece şehir turu atmak için bu kadar iyi haritalar hazırlanamazdı. Midtown Madness’ta Chicago’da oynayabiliyorduk. Tek harita olmasına rağmen o kadar güzel hazırlanmıştı ki başından uzun süre kalkamadık. Midtown Madness 2, adına yakışır bir şekilde 2 güzel haritayla karşımıza çıktı: Londra ve San Francisco.

San Francisco, birçoğunuzun bildiği üzere tramvayıyla, tepeleriyle (bizim için önemli olan kısmı yokuşlu yollar oluyor tabii) ve depremiyle ünlü. Tramvay oyun akışını pek etkilemiyor ama çok trafiğin çok tıkanık olduğu anlarda size hızlı gitmeniz için bir alternatif sunuyor.

Burası için tepeleriyle ünlü dedik. Oyunda da uçma meraklılarının gözdesi olacak gibi altınızdaki güçlü araçlarla dimdik yokuş yukarı çıkarken bile hızlanmak, o hızla giderken sizden yukarıda kalan yoğun kavşakları görememek zevkli ve heyecanlı anlar yaşatıyor. Yukarı giderken yaşadığınız heyecanın iki katını aşağı inerken yaşıyorsunuz. Bu sefer kalabalığın arasına göz göre göre dalmak zorunda kalmanız, frenlerin artık isteseniz de kolay kolay tutmaması ve o hızla rakiplerinizin üstünden uçup gitmeniz size çok keyifli anlar yaşatacak. Tramvay, Golden Gate Köprüsü ve Coit Tower gibi San Francisco’nun ünlü mekanlarını görmek ve orada araç kullanabilmek gerçekten güzel oluyor.

Peki Londra’nın nesi ünlü? Birçok insan, “Soğuk insanları, tarihi mekanları, metrosu ve sisi ünlü.” der. Soğuk insanlar kısmına katılmıyorum, çünkü İngiltere’ye giden bazı arkadaşlarım karşılaştıkların insanların ve sokaktakilerin bizim insanımızdan daha güler yüzlü olduğunu söylerler (konuyla ne alakası var ki anlattıklarımın?). Geriye tarihi ve turistik mekanlar ile sis kalıyor...

Londra haritası, San Francisco’nun aksine yükseltisi çok az olan bir harita. Ama burada da yollar San Francisco gibi dümdüz gitmiyor. Sürekli sağ-sol yapmak zorundasınız. Bazıları hiç uçma şansı yok diye bu haritaya iyi gözle bakmayabilirler, ama yanılacaklarını şimdiden söyleyeyim. Aklımda kalan iki uçuş platformu var. Onların birisi bir kalenin yarım açık şekildeki kapısı. Bu kapıdan havalanarak Thames nehri üstündeki bir platforma (belki de çöp gemisidir) oradan da diğer çöp gemisine, hiç hız kesmediğiniz takdirde ulaşabilirsiniz. (Ama geri dönüş yolunu bulamadım, aklınızda bulunsun). Bir diğer uçuş şansı da Thames Nehri üzerindeki bir köprü açıldığı sırada ortaya çıkıyor.

Trafalgar Meydanı ve Buckingham Sarayı gibi adını duyduğunuz yerlerin çevresinde dolaşmak belki hayatınızda gerçekleştirebileceğiniz bir şeydir. Ama sanırım Londra metrosunda hiçbir zaman araba kullanamazsınız. İşte bu haritada yerin altına girip, metro hattı boyunca ilerleyerek şehrin başka bir noktasından yeryüzüne çıkabilir, tıkanık trafikten kullanabilirsiniz. Haritalarla ilgili son önerim, mutlaka Londra’da sis özelliğini seçip oynayın. Gerçekten oraya en çok yakışan hava şartı o.

Yepyeni araçlar...

Artık 20 değişik aracı kullanabiliyoruz. Ama bunların yarısı kapalı durumda. Siz çeşitli başarılar elde ettikçe bunlar da açılıyor. Midtown Madness’ta başarılı olarak açmaya çalıştığımız araçların bir kısmı, yeni oyunda açık olarak geliyor. Bu 20 aracı saymak gerekirse; Mini Cooper Classic, New Mini Cooper, VW New Beetle, VW New Beetle Dune, VW New Beetle RSi, London Cab, Ford Mustang GT, Ford Mustang Cruiser, Ford Mustang Fastback, Ford F-350, Cadillac Eldorado, Panoz Roadster, Panoz GTR-1, City Bus, Double-Decker Bus, Freightliner Century, Audi TT, American LeFrance Fire Truck, Light Tactical Vehicle ve Aston Martin DB7 Vantage.

Hiçbirini uzun uzun anlatmanın anlamı yok. Ama emin olun hepsinden ayrı zevk alıyorsunuz.
Only God Can Judge Me !!
They''ll Never Take Me Alive