The Simpsons isimli çizgi filmin bir bölümünde Homer karısı Marge'dan habersiz bir kamyon almaya karar veriyor ve oto galerisine gidiyor. Orada şehvetli görünen kamyonların yerine daha cazip fiyatları bulunan büyükbaş araçlara yöneliyor. Ancak uyanık satış temsilcisi, Homer'ı pahalı ve kaliteli olan bir kamyonu almaya ikna ediyor. Nasıl mı? Sadece şu sesi çıkararak: "Tkuf tkuf! Tkuf tkuf!" Bu ses sizi tahrik ediyorsa, inanın 98 yapımı "Hard Truck: Road to Victory" tam size göre bir oyun...
Hard Truck oyunları, her ne kadar çok çok iyi olmasalar da ve her ne kadar adlarından pek söz ettirmeseler de kamyon-tır severlere hitap eden tek serîdir. Ben arabalara fazla ilgi duymasam da uzun yolculukları ve özellikle de gece yolculuklarını aşırı derecede severim. Öyle ki, özellikle küçükken, uzun yolculuklarda mümkün olduğunca uyanık kalmaya ve yolu izlemeye çalışırdım. Yanımızdan geçen yüklü kamyonları, otobüste uyuyan insanları ve 90'ı her geçişinde öten uyarı ziline karşı hafif hafif frene basan göbekli şöförleri izlemek bana zevk verirdi. Ama bu huyum son zamanlardaki tembelleşme evremle birlikte yok olmaya başladı. Kafaya taktım, bir dahaki uzun yolculuğu hiç uyumadan, yolun keyfini çıkararak tamamlayacağım... Şimdi özeli bırakıp oyuna gelelim. Oyunumuz, 98 yapımı bir tır simülasyonu arkadaşlar. Volvo'dan Kamaz'a; Iveco'dan başka markalara kadar her türlü kamyon-tırı kullanabildiğimiz oyunda maalesef sadece 5 adet parkur bulunuyor. Daha doğrusu 3 adet yol, 2 adet de oyun modu. Anlatalım mı? Anlatalım...
Parkurlarımızın biri bataklık benzeri ilginç bir yol, biri gece oynanan şehir, biri ise dağlık yol... 2 adet mod dediğimiz türler ise yarış modu ve Trial modu. Yarış modunun ne olduğunu zaten anlamışsınızdır; tırların konteynır diyebileceğimiz kasaları çıkarıyorlar ve "donsuz" şekilde arkaları boş yarışıyorlar. Yarış modu acayip zor olmuş arkadaşlar. Her nasıl oluyorsa hava şartlarıyla hiç alâkasız şekilde aracımız her virajda spin atıyor ve bu rakiplerimize neredeyse hiç olmuyor. Diğer bir mod olan Trial modunda ise belirlenen güzargâhta bayrakların arasından geçip kasten yerleştirilen engelleri aşarak bitiş noktasına varmaya çalışıyoruz. İyi, güzel modlar ama bir eksik var: Çeşitlilik! İki moda da sadece birer parkur konulmuş arkadaşlar. Zaten onlara da diğer normal taşımacılık parkurlarının olduğu yerden giriyoruz. Adamlar ayırmaya bile teşebbüs etmemişler yani. Taşımacılık bölümleri ise sadece 3 tane ve 3'ü de zorluk derecelerine ayrılmış durumda. 4, 6 ve 8. Bittim buna. Yahu 1-2-3 falan yapsanıza neden 4-6-8 yaptınız ki? Ha ayrıca şunu da söylemeliyim, oyun bir menüye sahip değil. Yeni oyun açtığımız anda kendimizi ilk seviye uyduruk araçla birlikte garajımızda buluyoruz. Daha sonra aracımıza vitrin vitrin gezerek yük alıyoruz. Yük alma konusunda çok dikkatli olmamız gerekiyor çünkü aracımızın gücü ve kapasitesine göre aldığımız yük ne kadar fazla olursa nakliyat sırasında yolda o kadar çok zorlanıyoruz. Ayrıca bardak, televizyon gibi takım taklavatlar da hassas olduğu için yolda yapacağımız anî frenlerde haşat olabiliyor. Aracımızı yükledikten sonra ise, 3 yoldan birini seçerek "Yol ver dağlar, yol ver bana!" nidasıyla nakliyat işine girişiyoruz. Ayrıca istersek nakliyat sırasında başka nakil araçlarıyla da yarışabiliyoruz. Bu tip bir atraksiyona girersek işimiz hiç de kolay olmuyor. Adamlar deli gibi saldırıyorlar arkadaşlar. Sanki düşmanmışız gibi sıkıştırmaya çalışıyorlar, oramıza buramıza vuruyorlar... Şu vurma konusuna girmişken hasar sisteminden de bahsedelim. Evet, oyunda böyle bir sistem var ama iyi mi kötü mü o konuda ben sistemin nasıl olduğunu anlatıp yorumu size bırakacağım. Kazmalığımız yüzünden veya rakiplerimizin sadistliği yüzünden bir taraflara çarptığımızda, şu anda yansımasını yapamadığım bir ses çıkıyor. Her kazada aynı sesin çıkması tabiî ki saçma olmuş. Ayrıca her kazada da aracımızın belli başlı bölümlerine zarar geliyor. Çok fazla ve şiddetli darbelerde dumanlar, hâtta ateşler çıkmaya başlıyor. Ateş çıktığında ise aracımız kullanılamaz hâle geliyor. Ama patlamıyor, patlama efekti yapmaya da üşenmiş hergeleler. Ayrıca nakliyat parkurlarımızda nasıl olduğu bilinmeyen bazı engeller de bulunuyor. Adamlar "Tek düze oyun sıkıcı olur, sağa sola mayın yerleştirelim, dağlık yollara bariyer koymayalım, bazı köprüleri ortadan açık bırakalım ki millet tehlike görüp uyanık olsun!" demişler herhalde. İşte bütün bu imkân ve şeraitte dahî rakiplerini geçerek ve taşıdığı mallara az zarar vererek nakliyatını tamamlayan şahıslar yüklü bir nakliyat ücretiyle kısa günün kârını indiriyorlar cebe... Bu kısa günün kârları birleşerek büyük bütçeler oluşturunca ise -ki bunu yapmak bayağı zaman ve sabır istiyor- her parkur sonunda girdiğimiz garajda yeni yeni kamyon-tırlar alabiliyoruz. Hâtta size bir sır vereyim, modifiye çılgınlığı bu oyunla başlamıştı! Şaka bir yana, fizikî olmasa da araçlarımızın özelliklerini yüklü miktarda paralarla geliştirebiliyoruz... Genel olarak "tır kullanma hissi"nin oyunda bize nasıl aktarıldığını anlatmak ise kelimelere sığmıyor. Ciddiyim! Ben her ne kadar şu ana kadar hiç ağır vasıta kullanmamış olsam da oyun bana bu duyguyu yaşattı. Yanılmamak için daha önce tır kullanmış olan Murat Ağabeyime de sordum, o da onayladı. Onun için "Anlatılmaz oynanır!" diyorum ve sizi zagalıyorum...
Gelelim sadece 5 parkuru olsa da kamyon-tır severlere keyifli dakikalar yaşatan oyunumuzun grafiklerine... Hard Truck: RTV'nin grafikleri 1998 yılına göre hiç de fena değil arkadaşlar. Ama maalesef günümüz açısından değerlendirdiğimizde "kötü" duruma düşüyor. Kare kare olan bataklıklar, birbirinin içine giren araçlara rağmen karşı plân olarak görünen dağlar insana gerçek manzara duygusu veriyor. Ama tabiî neye yarar, grafikler kötü... Sesler ise motor sesi ve çarpma sesinden ibaret. Pek bir ses veya ses efekti yok, adamlar oyuna ses vermeye de üşenmişler. Oyunun en kral yanı ise, müzikleri... Oyunda tek bir hip-hop müzik yok! Evvvet hayat budur. Paso hard rock dinlediğimiz Hard Truck serisinin en sevdiğim yanı da bu zaten. Hem de öyle güzel müzikler var ki...
Tee 1998 yapımı olan bu güzide tır simülasyonunu arşivinizde bulundurmak zorundasınız gibi bir şey söyleyemeyeceğim. Ama eğer kamyon, tır kullanmaya meraklıysanız ve rock müziği de seviyorsanız, Hard Truck: Road to Victory tam size göre...
