Gönderen Konu: F.E.A.R  (Okunma sayısı 498 defa)

Çevrimdışı Force23

  • 1. SINIF ÜYE
  • *****
  • İleti: 32.652
  • Puan 334
  • Cinsiyet: Bay
  • !!ƒяєєѕтуℓєя!!
    • Profili Görüntüle
F.E.A.R
« : 10 Ağustos 2007, 19:18:44 »
Sierra'nın dağıttığı  ve Monolith Productions'un hazırladığı F.E.A.R oyun dünyasına bomba gibi düştü. Valve'in Source motoru ile yarışacak kadar iddialı olan ve büyük bir kesimin Source motorundan daha iyi olduğunu düşündüğü bu oyun, oyuncuların sistemlerini bayağı zorlayacak... Oyun tam tamına bir FPS. FPS tutkunları kesinlikle bu oyunu almalı. Oyun için şu ve bunun karışımı gibi sözler söyleyemeyeceğim. Çünkü F.E.A.R tamamen farklı bir oyun olarak karşımıza geldi. Demosunun 1.5 milyon insan tarafından indirildiğini düşünürseniz, full versyonunun rekorları zorlayacağını söyleyebilirsiniz ki bence hak ediyor... F.E.A.R demin de dediğim gibi çok yüksek bir sistem gereksinimi istiyor. Özellikle ekran kartı konfigurasyonda kilit nokta. Her ekran kartında oyun açılmıyor. Yanlızca yeni nesil erkan kartlarında oyunu çalıştırabiliyorsunuz. Zaten tek eksi yanı bu.
Gelelim oyunun incelemesine.

İsmi F.E.A.R olan bu oyunun aslında uzun adı "First Encounter Assault Recon". Yani olağanüstü olayları inceleyen bir birimin kısaltılmış ismi. Bu birliğin amacı klonlanmış askerler üreten fabrikayı ortadan kaldırmak. Senaryonun baş karakteri ve aynı zamanda oyunun sonuna kadar kovalayıp öldürmemiz gereken kişi Paxton Fettel. Bu kişi telepatik yollarla klonladığı askerleri yönetebilen ve karşısına geçen insanın beynini kontrol edebilen bir varlık. Oyunda bu kişi kontrolden çıkıyor ve bir isyan başlatıyor. İsyanı bastırmak için tabiî ki Paxton'ı öldürmeniz gerekecek. Paxton oyun esnasına size pek çok kez görünecek ama vuramayacaksınız. Çünkü görünüp kaybolabilen bir insan.  Senaryoya başlarken F.E.A.R birliğine katılmak için tehlikesi düşük bir göreve gidiyorsunuz. Bu görevde silahınızı  kullanmanıza gerek kalmıyor. Yani oyuna alışmanız için bir antreman bölümü diyebiliriz. Bu bölümde çıkan hatırlatıcı yazılara dikkat etmenizi öneririm. Size kullanacağınız tüm tuşları yalnızca bu bölümde söylemekte. Bölümde ilerlediğimiz zaman bir binanın çatısına çıkacaksınız ve buradan karşınıza bir vampir fırlayacak. Bu vampir size sert bir cisimle vurarak bayılmanızı sağlayacak. Sakın korkmayın çünkü bu senaryonun bir parçası. Asıl oyun bu sahneden sonra başlıyor... İkinci bölüme geçtiğimizde F.E.A.R birliğine dâhil olmuş oluyoruz.

Oyunda pek çok slow monition ile hazırlanmış, adrenalini yüksek sahneler var. Oyunun adından da anlaşılabileceği gibi olağanüstü olaylarla uğraştığınız için ve her olağanüstü olayda en az olay kadar garip cisimler olduğundan oyunu gece oynamamanızı tavsiye ederim. Oyunun sonuna kadar zaman zaman gâipten cisimler görecek ve sesler duyacaksınız. Arada bir görünüp kaybolan kız ve adam bizim hedefimiz. Bu adam demin de bahsettiğim gibi Paxton. Kız ise Alma adında küçük bir kız. İşin en ilginç tarafı hedeflerimiz ölümsüz. Üstüne üstlük hedeflerimizi görünce kontrol ettiğimiz kişinin kalp atış ritmi, görme ve duyma duyuları bozuluyor. Ayakta duramaz hale geliyorsunuz. Ortamdan ayrılmanız gerekiyor. Paxton ve kız size yakın olmadığı zamanlarda da tanımlanmayan bir uyartı alıyorsunuz. Yakında olduğu zamanki gibi pek etkili bir uyartı olmuyor ama yine de korkmanızı sağlıyor. Yani oyunun sonuna kadar Paxton ve Alma'yı görmemek için dua edeceğinizden eminim.

Mekânlar Doom ya da diğer FPS oyunları gibi hep karanlık değil. Yerine göre karanlık yerine göre aydınlık mekânlar da mevcut. Ama ne kadar aydınlık? Öyle çok fazla aydınlık yerler beklemeyin. Yine de ortamlar loş olarak hazırlanmış. Işıklandırmalar gerçekten harika. Oyunu yüksek detayda çalıştıracak bir konfigurasyonunuz varsa gerçekten oyun sizi içine alacak kadar gerçekçi yapılmış. Yüksek ayarda ışıklandırma gerçekten olağanüstü bir şekilde güzel yapıldığını ortaya çıkarıyor...

Diğer oyunlardaki gibi karşınıza "çotank" diye canavarların ya da zombilerin çıkmaması gerçekten oyunun kalitesini arttırmış. Yeri geldiğinde tanımlanmamış nesnelerin gölge halinde geçtiğini görünce ekranınıza gelen vampir resimleri var. Ama bunlar bile çok kaliteli hazırlanmış ve abartılmadan yapılmış. Zaten oyunun genelinde hâtta tamamında zombiler ya da bunun gibi varlıklar ile değil, klonlanmış askerler ile savaşıyorsunuz. Askerlerin nerede olduğunu da telsiz seslerinden anlayabilmektesiniz. Oyuncular için yapılmış en büyük kolaylık da bu olsa gerek. Tabiî her kolaylık bir zorluk ile eşitlenir. Bu zorluğumuz da klon askerlerin iki-üç mermide değil de dokuz-on  mermi de ölmesi.. Oyunun başında sınırlı sayıda mermi ile başladığımızı göz önüne alırsak işimiz gerçekten zor. En iyi taraf ise öldürdüğümüz klon askerlerden düşen tüfekler ve haritaya saklanmış tüfek, el bombaları ve ilkyardım çantaları.  Hazır haritada bulunan ekipmanlara değinmişken buna da bir açıklık getirmekte fayda var. Haritada çeşitli bölgelerde ilkyardım çantaları, el bombaları, silahlar ve mermiler mevcut. Bu yüzden haritayı dikkatli inceleyin. Özellikle karanlık mekânlarda çok fazla ilkyardım çantası bulunuyor. Bununla bağlantılı bir özellik ise bulduğunuz ilkyardım çantaları hemen canınızı yükseltmiyor. Bunlar bir yerde depolanıyor ve istediğiniz zaman bunları kullanıyorsunuz. Canınız 100 olsa bile ilkyardım çantasını alabiliyorsunuz. İhtiyaç durumunda X tuşuna basarak canınızı stoktan kullandığınız ilkyardım çantası ile yükseltiyorsunuz. Çatışma esnasında çok işinize yarıyor diyebilirim.

Efektlerden bahsedecek olursak söyleyecek söz bulamam. Ben hayatımda bu kadar gerçekçi efekt kullanılmış bir oyun görmedim desem yeridir. Oyunu full detayda çalıştırmadan oynayan arkadaşlar bana ne alaka diyebilir ama full detay ile oyunun otomatik olarak sisteminize göre yaptığı ayar arasında dağlar kadar farklar var.. Özellikle efektler çok farkediyor. Duvara sıktığınız bir mermi duvarda sadece delik açmıyor, deliğin etrafındaki sıvayı şekilsiz olarak döküyor. Ya da zarar verdiğiniz bir kapı, masa, sandalye. Hepsi etkiye çok gerçekçi bir şekilde tepki veriyor. Full detay oynadığınızda modellemeler de kat kat daha iyileşiyor. Sanki çıplak göz ile görüyormuşsunuz gibi berrak modellemeler ve efektler ile karşılaşıyorsunuz.

Uzun lafın kısası oyun fevkalade güzel ve çekici olmuş. Ama oyunu full detayda çalıştırabilmeniz için gerçekten çok yüklü bir fiyata sisteminizi upgrade etmeniz gerekecek. Oyunun bir özelliği de bu açıkçası. Oyuncuları o kadar çok kendine bağlıyor ki insan sistemini upgrade etmek zorunda kalıyor. Eğer bu oyun için sistem upgrade etmeye ve para dökmeye değer mi diye sorarsanız, bence değer..

Keyifli Oyunlar Dilerim.
Ozan "ZeneX" Özkan
Only God Can Judge Me !!
They''ll Never Take Me Alive