Gönderen Konu: Evolution GT  (Okunma sayısı 440 defa)

Çevrimdışı Force23

  • 1. SINIF ÜYE
  • *****
  • İleti: 32.652
  • Puan 334
  • Cinsiyet: Bay
  • !!ƒяєєѕтуℓєя!!
    • Profili Görüntüle
Evolution GT
« : 10 Ağustos 2007, 19:18:26 »
Yarışlar, yarış simülasyonları, sokak yarışları, pist yarışları... Her türden otomobil zevkine uygun onlarca oyun ve serî... Gelin görün ki, aynı çatı altında toplansalar da farklı kitlelere seslenen oyunlarla dolu yarış dünyası. Örneğin, bir Need for Speed serisi ile bir ToCA serisini karşılaştırmak saçma olacaktır. Nihayetinde biri sokak yarışlarını ve eğlenceyi ilke edinirken, diğeri gerçekçiliği ve sürüş keyfini kendine amaç olarak belirlemiştir. Hâl böyle olunca ortada bir kargaşanın olması olasılığı meydana geliyor. Sebep ne? Açıklayalım: Bir vatandaş gelecek, "İbre 200'e rahatça vurmayacaksa ben ne yapayım o oyunu?" diyecek; diğeri "Sokakta da öyle sürüyorsun, değil mi lan? Biraz da yeteneğini 'gerçekten' kullanabileceğin oyunlar oynasana" diye karşılık verecek. Daha sonra tarafsızlar, bir diğer deyişle "ne olsa oynarım ağbi"ciler ellerinde kola ve cipslerle birlikte bir yere çöküp, "seyreyle cümbüşü" diyerek iki tarafı kışkırtmaya başlayacaklar. Bırakın, ne gerek var? Kim ne isterse oynasın...

  Bu kargaşadan dolayı duyduğumuz rahatsızlığı dile getirdik. Ne gerek vardı şimdi buna? Vardı işte. İnceleyeceğimiz oyunun tam olarak bu 'cümbüş'ün içine doğmasının sonuçlarını ve bir yarış simülasyonunun nasıl bir karşı düşünce ile karşı karşıya oluğunu görmek içindi. Milestone tarafından geliştirilen ve dağıtımını Black Bean'in üstlendiği, SCAR isimli oyunun ikizi niteliğindeki Evolution GT'ye bir göz atalım öyleyse.

  SCAR'a olan benzerlik grafik motorundan geliyor. İki oyunda da Black Bean'in isminin geçmesi, aralarındaki kardeşlik bağının daha sıkı olmasını sağlıyor belki. Kardeşlikten söz ediyorsak, Evolution GT'nin SCAR'ın ağabeyi olduğunu belirtmemizde fayda var. Bunun nedenini yavaşça ve sindirerek söylemek istiyorum. 'Şak' diye söylemenin bir esprisi yok ki zaten. Neyse, çok uzadı sanki. Büyük kardeşin PC'mizdeki yerine geçmesini sağladıktan sonra ufaktan giriş yapıyoruz oyuna. Sade bir biçimde, beyaz zemin üzerine siyah çerçeve ve turuncu yazılar döşenerek hazırlanmış olan menüye ayak bastıktan sonra ayarlar bölümünde kişisel işlerimizi hallediyoruz. Bu kişisel işlerin en önemlisi kontroller sekmesi içerisinde geçecek büyük ihtimalle. İlk girdiğimizde geçmese bile, sonra geçecek. Ardından büyük ihtimalle Quick Race bölümünde birkaç ısınma yarışı yapacağız. Bu yarışlar çok zor olmasa da başta yadırganıyor. Malûm "fren krizi" bu noktada kendini gösteriyor. Eh, takdir edersiniz ki, Career Mode ile uzun bir beraberliğe adım atıyoruz sonrasında. İlk tıkladığımızda bir ileti ile karşılaşıyoruz: "Tutorial" bölümünü oynamak ister misiniz? Bu bölüm, yarış içerisinde nelere dikkat etmemiz gerektiğini, nasıl taktikler izlememiz gerektiğini, ne tür işler yaparak rakibi korkutabileceğimizi, korkudan nasıl 'kaçabileceğimizi' anlatan, son derece gerekli bir bölüm. Başta SCAR dahi oynamayanlar olmak üzere, tüm oyuncuların oynamasını tavsiye ederim.

  Tutorial bölümünün ardından kariyer yapmaya başlıyoruz. İlk işimiz sürücünün hangi konularda yetenekli, hangi konularda yeteneksiz olduğunu belirten sürücü tiplerinden birini seçmek oluyor. Bu sürücü tipleri, kendine güveni, freni kullanabilme yeteneğini, konsantrasyonu ve bunlar gibi birçok özelliği temel alarak hazırlanmış. Bu seçeneklerden bir defada kurtulamıyoruz. Kazandığımız puanlar ile bu yetenekleri geliştiriyoruz. Kişisel yetenek olayı yani. Şimdi Kariyer bölümündeki başlıklara kısaca bir bakalım:

  Season: Burada genelde reklam yarışları niteliğinde yarışlara çıkıyoruz. Kazandığımız yarışlara, puanın yanı sıra az önce bahsettiğimiz kişisel yetenekleri ve yarış türlerindeki başarılarımızı arttırıyor. Bu artışlar sabit olmamakla beraber, her yarış veya turnuva için farklı katsayılar önünüze sunuluyor.

  Challenges: Bu başlık altında imza atacağımız işler ya da bir diğer deyişle "başarılar", bir sürücü olarak ne durumda olacağımızı belirliyor. Verilen başlıklar altında yapacağımız yarışlar ile puan kazanacağız ve kişisel yeteneklerimizi konuşturacağız. Bunun yanı sıra yeteneklerimiz de başarılarımızla doğru orantılı olarak artacak. Mesela, konsantrasyon başlığı altında gireceğimiz yarışlarda, konsantre olma konusunda eğitileceğiz. %50 konsantrasyon ile başladığımız bir yarıştan ful konsantrasyonla çıkmamız istenecek. Bunun gibi tekniklerle gelişen eğitimin sonunda "olmuş" bir şoför olacağız.
Only God Can Judge Me !!
They''ll Never Take Me Alive