Gönderen Konu: Call of Duty 2 (PC)  (Okunma sayısı 502 defa)

Çevrimdışı Force23

  • 1. SINIF ÜYE
  • *****
  • İleti: 32.652
  • Puan 334
  • Cinsiyet: Bay
  • !!ƒяєєѕтуℓєя!!
    • Profili Görüntüle
Call of Duty 2 (PC)
« : 01 Ağustos 2007, 00:35:20 »
İlk oyun 2003 yılında hiç beklemediğimiz bir anda gelmiş ve bomba etkisi yaratmıştı. Yapımcı Infinity Ward, gayet tecrübeli elemanlardan oluşuyordu. Zaten kendilerini Medal of Honor gibi bir seriyle kanıtlamışlardı, ancak yaptıkları yeni oyun MOHAA’yı bile geride bırakmıştı. Call of Duty’de dikkatimizi çeken ilk şey savaş atmosferinin bire bir olarak oyuna yansıtılmış olmasıydı. Başımızın üstüden geçen kurşunların çıkardığı sinir bozucu sesler, yanımızda teker teker düşen arkadaşlarımız ve biraz ilerimizde patlayan bombanın kulaklarımızda duyulan uğultusu. Bu kadar iyi ve sevilen bir oyuna elbette bir ek paket gelecekti ki, zaten kısa bir süre sonra COD’a ek paket; United Offensive geldi. İyileştirilen grafikler, yeni bölümler, sıcak ve kapsamlı çatışmaları ile büyük bir zevkle oynatmıştı kendini bize. Herkes serinin devamı gelecek mi diye birbirine sorarken, Activision ikinci oyunun yapımına başlandığı haberini verdi. Tabi buna en çok sevinenler serinin yakın takipçileriydi. Beklediğimiz an geldi, çok uzun sürmeyen bir bekleyişin ardından Call of Duty 2 piyasaya çıktı.

Incoming !

Call of Duty 2’ye ilk oyunda olduğu gibi ufak bir alıştırma bölümü ile başlıyoruz. Karşımıza konulmuş nesneleri vurup biraz ilerledikten sonra, el bombası almak üzere elimizi kasaya atıyoruz, ancak kasalardan el bombası yerine patatesler çıkıyor. Bizimle birlikte olan silah arkadaşlarımız da buna şaşırıyor ama komutanımız savaş zamanında tedbirli olup, boşa malzeme harcamamak gerekli diyor ve biz de diğer göreve geçiyoruz. Oyunda görevlerimizin yerini yine sol alt köşedeki pusulamızın yardımı ile buluyoruz. Görevler genellikle sıra tabanlı ilerliyor ancak, ana görev içinde aldığımız yan görevlerin hangisini ilk önce yapacağımız bize kalmış, bu da bir nevi serbestlik yaratmış oyunda. Call Of Duty 2’de oyun boyunca bize diğer asker arkadaşlarımız eşlik ediyor, fakat aksiyonun başlaması için bizim hareket etmemiz gerekli, oyunda önceden hazırlanan sahnelerde bu kendini iyice belli ediyor. Örneğin bir bölümde yoğun ateş altında kalıyoruz, takım arkadaşlarımız dahil herkes bombalardan ve kurşunlardan korunmak için kafalarını deve kuşu misali toprağa sokmuş durumda. Tabi biz böyle boş durmuyor ve hemen ilerlemeye başlıyoruz, üzerimize isabet eden kurşunlarla biraz hasar alıyoruz, tam üstümüzdeki baskı iyice arttığı anda, bir tank tam yanımızda duran duvarı kırıp içeri dalıyor ve etrafı düşmanlardan temizleye başlıyor. Ancak yukarıda dediğim gibi; biz hiç ilerlemesek, o tankın geleceği ve bizimde oradan kurtulacağımız yok.

World War

1941 ve 1945 zaman aralığını konu alan oyunda Rus, İngiliz ve Amerikan kuvvetleri ile Rusya, Mısır, Libya, Tunus ve Fransa’da çarpışıyoruz. Oyundaki çatışmalar genellikle ağır geçiyor, bizden ya bir yeri savunmamız ya da bir bölgeyi ele geçirmemiz isteniyor ki, bunlarda çok basit görevler değil. Düşmanlarımız oldukça dinamik hareket ediyor, belirledikleri stratejiye göre dizilip savunma ya da duruma göre atağa geçebiliyor. Hatta sizin attığınız bombayı aynı hızla size geri fırlatabiliyor, bombayı geri atamayacağını anlayınca ise bulundukları yerden hızla uzaklaşabiliyorlar, tabi bu da onların yapay zeka bakımından yeterince iyi olduğunu gösteriyor. Düşmanlarımızın önlerinde bulunan her şeyi siper olarak kullanıp, bize hasar vermelerinde üstlerine yok. Hele ki ağır makineli tüfekleri ellerine aldıklarında demeyin keyiflerine! Sakın yanılmayın, yapay zeka sadece elinde silah olduğunda değil elinde silah olmadığında da çok iyi iş çıkarıyor. Düşman, tabancasının dipçiği ile iki üç darbede bizi gafil avlayabiliyor. Bu durumu özellikle yakın çatışmalarda görebilirsiniz.
Only God Can Judge Me !!
They''ll Never Take Me Alive