Tanrı olmak, hükmetmek... Dünya bizim ellerimizde. Hâtta evren. Biz yönetiyoruz. Olası bir durum değil. Seçilmiş kişi değiliz bir bakıma. Ya olsaydık? Ne yapabilirdik hiç düşündünüz mü? Lion Head ve EA düşünmüş. İspat mı? Sizi Black & White 2�ye davet ediyorum...
Black & White�ın ilk oyununu oynayanlar bilir, tanrı oluyorduk. Dünya üzerinde bizi temsili hayvanımızı seçiyorduk. Ardından uygarlığımızı kurmaya başlıyorduk. Diğer devletlerle savaş haline giriyorduk. Savaş sonunda iki tanrının hayvanı birbirine girince gerçekten muhteşem görüntüler çıkıyordu. Gerçekten her ayrıntısıyla, her püf noktasıyla Black & White, oyun piyasasına kendini altın harflerle yazdırmayı başarmıştı. Bunu gören Lion Head, (biraz geç farkettiler ama) B&W2�yi piyasaya çıkarmakta gecikti (gecikmedi diyeceğimi sanıyordunuz değil mi hehe). Gecikti ama beklediğimizden çok daha iyi bir yapım yapmaktan da geri kalmadı.
Oyuna girdiğinizde başlarda menüler karışık gelebilir. Zamanla alışıyorsunuz. Ayrıca elemanlar öyle bir tutorial yapmışlar ki aklınız durur. Bitmek bilmiyor Allah'ın belası. İlk oyunu oynayanlar geçmeli fakat, Black & White�a yeni başlayanların beklemesinde fayda görüyorum, çünkü oyun gerçekten bazen çok karışık olabiliyor. Oyun boyunca size zaten iyi melek ve kötü melek çeşitli öğütler veriyor. Yok şu binayı kurarsan böyle olur, şuradan saldırırsan bunu elde edersin falan gibi... Ama bu alıştırma konularının üstünde durulması iyi olmuş.
Tutorialı geçip asıl oyuna başlamadan önce yine hayvanımızı seçmek zorundayız. İnek, aslan, maymun ve kurt var seçenekler arasında. Aslan önüne geleni parçalama ve çok iyi dövüşebilme yeteneğinde üstün. Maymun, öğrettiklerinizi çabuk kavrayan, akıllı bir üstat. İnek, ev yapımında ve kaynak toplama işlerinde gelişme göstermiştir. Kurt ise, aslan kadar iyi olmasa da sağlam dövüşebilen ve zor durumlarda bile akılcı çözümler üretebilen vatandaşımız. Hangi hayvanı seçeceğiniz size kalmış. Ben aslanı tercih etmiştim ve gerçekten de iyi özellikler kazanabiliyor, savaşlarda diğer devlete karşı üstünlük sağlamanızda büyük yardımı dokunuyor.
Şimdi gelelim uygarlık kurmaya. Oyunda iki temel kaynağımız var: odun ve maden. Bunları isterseniz köylülerinize, isterseniz hayvanınıza veya kendinizi temsil eden elinize toplattırabilirsiniz. Tabii el siz olduğunuzdan dolayı ona toplattırmıyorsunuz, topluyorsunuz! Fakat diyelim kaynak toplama işlemini unuttunuz, bunu mutlaka birileri yapıyor. Hayvanınız sizden öğreniyor ve gerçekleştiriyor ya da köylüleriniz kimsenin yapmadığını görünce işe koyuluyorlar. Ayrıca üreme işini de yine siz yaptırıyorsunuz. Yanlış anlamayın yani sadece tanrı olarak insanın aklına bunu sokuyorsunuz ve onlar da eylemi gerçekleştiriyor. Bunu da sakın unutmayın, çünkü genelde yüksek nüfuslu uygarlıklar gelişme gösterebiliyor.
Hayvanınızı geliştirmekte, ona yeni bilgiler vermekte pek sorun yaşayacağınızı sanmıyorum. Mesela siz odun topluyorsunuz, hayvanınız da sizden bunu görüyor ve uygulamaya geçiyor ya da savaşlarda böyle böyle yapacaksın diye gösterdiğinizde zamanla öğreniyor ve saldırı kuvvetinizi arttırıyor. Eğitimin tek zor yanı öğreteceklerinizin yüzlerce olması. Çok fazla seçenek var. Yapımcı elemanlar tuvaletini yapacağı yeri bile bize öğrettiriyolar yahu. İşte bu yüzden hayvanınıza uzun zaman ayırmanız gerek. Beş dakika ordan, üç dakika ordan... Yok öyle bir şey işte, oturup yarım saat uğraşmanız gerek. Ayrıca hayvancağızınıza çeşitli büyüler de öğretebiliyorsunuz. Doğal olarak siz tanrı olduğunuz için büyüleriniz var. Siz bunları savaş esnasında falan yaptıkça, �Aaa ulan ben de yapabilir miyim acaba? Bir deneyeyim!� diye düşünüyor hayvan. Zaman içinde öğrenince de gerektiği yerde kullanıyor.
Şimdi! B&W 2�nin en önemli kısmı olan savaşlar! Kanaatimce başlarda uygarlığınızın alt yapısını geliştirmek yerine, ordu düzenini kurmak daha önemli çünkü, sizin alt yapı bakımından geliştiğinizi gören diğer devletler harekete geçiyor ve size saldırmaya başlıyorlar. Tabii ordunuz da sağlam olmayınca, köylülerinizin eşekler cennetini boylama şansı, Harry Potter�ın gözlüklü olduğuyla eş değer hehehee... Bu yüzden ilk olarak ordunuzu kurmalısınız. Fakat aralarda da hayvanınızı savaş için hazırlamayı da unutmayın. Sonra savaşın ortasında hıyar gibi kalmasın. Sağlam bir ordu kurduktan sonra istikamet rakip tanrı! Karşı uygarlığın sınırlarına girdiğinizde ülkeyi askerlerinizle çevirin. Zaten rakip askerler de hemen saldırıya geçme eyleminde bulunacaktır. Başarılı savaş çıkarırsanız iki tanrının da hayvanı karşı karşıya gelir ve müthiş görüntüler ortaya çıkar. Gerçekten iki devin de birbirine girmesini izlemek çok zevkli ama orantısızlık oluyor bazen. Mesela ineği olan tanrı aslanla nasıl dövüşsün! İki pençede inek zaten yamuluyor. Beleş galibiyet...
B&W 2�nin grafiklerini nerden anlatmaya başlasam bilemiyorum. Şaheser olmuşlar. Kör adamı iyileştirir, şaşıyı düzeltir. Zoom yapınca otların görüntü kalitesi veya yansımalar... Hepsinin profesyonel ellerden çıktığı belli (doğal olarak). Oyun sizi resmen görsel şölene davet ediyor. E kabul etmemek de olmaz tabii! Özellikle yapımcılar hayvan tasarılarına çok önem vermişler. Sanki gerçek aslanı almışlar, fotoğrafını çekip onun vücudunu programlamışlar sonra da oyuna aktarmışlar. Zaten Lion Head yaptığı zaman tam yapıyor. Sesler konusunda da pek bir şey diyemiyorum. Adamlar gerçek hayat seslerini oyuna aktarmışlar sanki. Savaş esnasında hayvanlardan gelen sesler o kadar gerçekçi ki, kulaklarınızın pası siliniyor.
Black & White ikinci oyunuyla gerçekten şapka çıkartılacak güzellikte bir dönüş yaptı. Oyuna verdiğim nottan da anlaşılıyor sanırım. Sanal ortamda da olsa tanrı olmak isteyen, yönetici ruhu güçlü olan her kellenin oynaması gereken bir yapım...
Mert "Gofret" Gümüş
