Bir gölgeyi tutabilir misiniz? Bir nehrin tersine akmasını sağlayabilir misiniz? Azrail ile gözgöze gelip de sağ kurtulabilir misiniz? Evet mi? O zaman, Baldur's Gate'e hoşgeldiniz.
Peşin peşin söylemem gerekiyor ki Baldur's Gate daha önce FRP oynamamış birisinin altından kalkamayacağı kadar karmaşık bir yapıya sahip. Daha önce hiçbir bilgisayar FRP'sinde olmadığı kadar orijinal AD&D kurallarına sadık kalınmış.
Her zaman olduğu gibi, kendinize bir karakter yaratarak oyuna başlıyorsunuz. Adamınızın dış görünüşünden, fiziksel ve entelektüel özelliklerine kadar bütün ayarlamaları yapmak elinizde. Ama oyunun genelinde olduğu gibi, bu özellikler de belli kurallara bağlı kalınarak atılan zarların sonuçlarında belirleniyor. O yüzden, kendinize göre en iyi seçim karşınıza çıkana kadar REROLL tuşuna basıp. Oyuna geçtiğinizde şok oluyorsunuz, çünkü ekranın sol ve alt tarafı menülerle dolu. Ama korkmanıza gerek yok, Baldur's Gate karmaşık yapısına ve görünüşüne rağmen mükemmel arabirimi sayesinde oynanabilirlik hiç düşmüyor. Tabii bu oyun Half Life değil, başarılı olmanız için arabirimi en verimli ve hızlı biçimde kullanmayı öğrenmek gerekiyor. Oyun sırasında SPACE'e basarak zamanı durdurabilir ve adamlarınıza emirler verebilirsiniz. Tekrar Space'e bastığınızda adamlarınız emirlerinizi yerine getirecektir. Ekran düzeni hakkında yakındığım tek şey, menülerden arta kalan oyun alanının oldukça küçük olması.
Baldur's Gate'de öyle bir atmosfer var ki, kendinizi gerçek bir dünyada dolaşır gibi hissediyorsunuz. Bir şehire girdiğinizde her yer insan kaynıyor. Nöbetçiler etrafta dolanıyor, insanlar kendi aralarında sohbet ediyorlar. Tavernalarda ayyaşların hıçkırıkları ile kavga edenlerin patırtıları birbirine karışıyor. Şehirden ayrılıp da araziye çıkınca bu canlılık biraz olsun azalıyor, çünkü burada karşılaştığınız hemen her yaratık düşman ve onlarla karşılaştığınız anda savaş başlıyor. Zaman normal bir şekilde ilerlerken, gündüz yerini geceye bırakıyor, veya hava birden kararıp gökgürültüleri arasında sağanak bir yağmur başlıyor. Oyundaki grafik ve seslere gösterilen özene hayran kalmamak elde değil. Tabii yönettiğiniz karakterlerin de bu ince detaylardan nasibini aldığını hemen belirteyim. Adamınıza giydirdiğiniz her parça zırh, silah ve büyülü aleti üstünde görebiliyorsunuz. Hatta sadece görmekle kalmayıp duyabilirsiniz. Mesela bir hırsızı yönetirken üstünde zırh yoksa sessiz bir şekilde hareket eder, deri zırh giydiğinde ise attığı her adımda üzerindeki zırhın gıcırtısını dahi duyabiliyorsunuz. Hep derim zaten, mükemmel oyunu iyi oyundan ayıran detaylara gösterilen özendir. İşte size mükemmel bir oyun